Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

20 Ekim 2010 Çarşamba

Akşama Doğru

Akşama doğru programı vardı... Seynan Levent sunardı... sonunu bir şiir ve bir resimle kapatırdı... Bi tek Leylak dalı hatırlarsa hiç şaşmam...Cemazüyelevvelimiz aynı da ondan:)) O zamanların bakanlarından birinin kızıydı galiba. Her neyse konumuz Seynan Levent'in değil bizim evin akşama doğru programı. Ben bu program hemen bitsin, şarkılara geçilsin istiyorum. Bizim ev akşama doğru bi karışır. Eve gelen herkes çok ama çok yorgundur. Çok ama çok açtır. Hep ama hep hayalinde başka yemek vardır ve de benim yaptığım yemek o gün okulda çıkmıştır. O yüzden okulun yemek listesi nal kadar çıktısı alınıp duvara yapıştırılmıştır. Yemek saati için çok erken çayla bir şeyler vereyim desem ama okulda ikindi kahvaltısında kek ve poğaça çıkmıştır. Ama akşam yemeği saat beş buçukda yenirse karınlar yatana kadar on kez acıkmaktadır.

Bu gün a önlemlerimi çifte aldım... Ne isterlerse onu yesinler diye... hem yemek yaptım hem atıştırmalıklar... Önce köfteli çorba... adını bilemem biz buna Cancan'la kısca küfteli çooba deriz. Sonra patates haşladım kavurdum... isteyen yumurta kırsın, isteyen öylece alsın yesin... Ispanak kavurdum... börek içi için... havuçlu , portakallı cevizli keke yaptım... Kekin havucu fazla gelmişti, patatesde fazla haşlanmıştı , onları tornistan ettim, birazda kaşar peyniri koydum içine ıspanaklı böreklerin yanına arkadaş ettim. Dünya kadar bulaşık çıktı... makine iki kez çalıştı. benimde pilim bitti. Pekiii sonra ne oldu dersiniz.... Gamsegamse telefon açtı okuldan direk Kadıköy'e gitti arkadaşlarıyla, Naziş de gelip canım tost istedi dedi, yedi kursa gitti.Yani Annemin dediği oldu... Oğlan yedi oyuna gitti, çoban yedi koyuna gitti... ev yine bana kaldı:)

Küfteli Çoba: Dövülmüş ya da çekilmiş buğday haşlanır, aynen yayla çorbası yapar gibi pişirilir. 100-150 gr kadar kıymanın içine azcık soğan rendelenir, tuz ve karabiber ilave dip yoprulup minik minik yuvarlak köfteler yapılır, tereyağda tavada sallaya sallaya pişirilir, nane ve iki domates rendesi ilave edilip biraz da domatesle pişitkten sonra çorbanın içine dökülür afiyetle yenilir. Ha bir haşlanmış nohut koyun çorbaya...

10 yorum:

  1. Akşama Doğru'yu nasıl hatırlamam, tam 7 kez hediye kazandım yarışmasından:)) Kaç tane imzalı kitap, kaç CD, Japon Büyükelçisinden ikebanalı takvim, daha neler:))
    İsmet Sezgin'in kızı Seynan Levent sunardı. Birinde Can Yücel konuk olmuştu da programın sonunda ayaklanıp "Ben gidiyom" demişti. Seynan Levent "Program bitmedi daha sayın Yücel nereye?" diyince de "Kafa çekmeye" demişti. Hala hatırladıkça gülerim:))

    YanıtlaSil
  2. Akşama Doğru programını nasıl unuturum.Hele ki Seynan Levent'in dingin ve buğulu sesi kulaklarımdan hiç gitmez.İnsanı yormayan, kulaklarını tırmalamayan, ağdalı tonlamayla içimizi baymayan o sakin sesi duymayalı çok oldu.

    Ama bu yazıyı okurken çok eğlendim.
    "Yani Annemin dediği oldu... Oğlan yedi oyuna gitti, çoban yedi koyuna gitti... ev yine bana kaldı:)" cümlesini okurken kahkahayı patlattım.Oğlum da ne oluyor diyerek yüzüme şaşkın şaşkın bakınca vaziyeti açıklamak zorunda kaldım.

    YanıtlaSil
  3. Şimdi İsmet Sezgin'in kızıydı diyeceğim, programı da çok iyi hatırlarım diye ekleyeceğim, sevgili Leylak Dalı'ndan kopya çektim sanacaksınız:))

    Akşama Doğru deyince aklımda direk anneannem, dedem, benim okul dönüşü saatlerim, evin mis gibi yemek kokusu, Seynan Levent'in asla bükülmeyen sürekli yukarı doğru gülümseyen yüzü geldi. Dedem çok sevdiği için hiç kaçırmaz izlerdi, biz de peşinden tabi. Güzel bir hatırlatma oldu:)) sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. eskilere götürdün bizleri ne güzel ellerin dert görmesin,çooook öpüldün:))

    YanıtlaSil
  5. Oy oy oy oy, kıyamam ben sana...

    YanıtlaSil
  6. Nerden geldi aklına?
    Önce hatırlamak için google amcaya
    sordum.
    Hatırladım bende.Hatta can yücel le olan hatırasını okudum sonra leylakdalının burda yazdığını görünce helal olsun valla fazla kitap okumaktan hafızalarınız bu kadar kuvvetli kutluyorum.
    Eve gelen ya bugün de yemekte bu vardı diyordu.
    sonra anladım ki hem iş hem okul aynı yemek firmasıyla çalışıyormuş
    aynı olması normal de ben nasıl onlarla aynısını yapıyordum anlamıyorum..ellerine sağlık anacım. bugün olmazsa yarın yiyecekler nasılsa:))
    çok öptüm sevgiyle

    YanıtlaSil
  7. Daha ilk satırları okurken gözümün önüne geldi program ve kulağıma da Seynan Levent'in sesi.Şimdi düşününce bana hatırlattıkları:işten gelen annemin telaşla mutfakta yemek hazırlarken babamında ekran karşına geçip programı izlemeseydi.Program o zamanlar ilgimi çekmezdi ama Seynan Levent'in sesi müthiş huzur verirdi.

    İnanamıyorum unuttuğumu sandığım bir anı nasılda hatırlattı bir cümleniz,beni nerelere götürdü Lale abla.

    YanıtlaSil
  8. Bende Seynan Levent'i çok net hatırladım.
    O yemeklere ben yatıya gelirdim ama.. neyse :))

    YanıtlaSil
  9. Bak çorbayı canım çekti ama bugün yemeğim var yarın yapayım.Valla diyorum seni benim eve transfer edeyim ama ;)))öptümmm.

    YanıtlaSil
  10. bende hatırlıyorum abla:))

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))