Bugün günlerden yine ''Kız Kulesi''ydi... İstanbul'da en çok nereyi seversin deseler şu aşağıda gördüğünüz resimdeki yer derim sanırım.Karşımda İstanbul'un sevdiğim tüm objeleri ,Kız Kulesi, Galata Kulesi, Tarihi Yarımada daha ne olsun.... Ben yine çantama tabletimi ,kitabımı neyin doldurdum ,düştüm kocamın peşine:)) Çayımdır,kitabımdır, arada çektiğim resimleri facebooka yükleyip arkadaşlarımla eğleşmektir. Kocayla muhabbettir derken saatler geçmiş yine hiç farketmemişiz.
Eve gelirken malumnuz üzre koca beni yolda ekip arkadaşlarının yanına klübe yollandı. Ben de evcağızım evcağızım sen bilirsin halcağızım diye kapımı açıp,kanepeye serildim. Neyseki şöyle bir prensibim vardır,evde beni bekleyen hiçbir işim olmayacak, evde beni bekleyen tek şey kahve suyunun altını yakmak olmaktır o kadar:) Geldim kahvemi koydum, bi de film açtım kendime. ''İstanbul Film Festivali''nde Bagımsız Filmler kategorisinde oynayacak olan ; ''Aşk Balık Kokar''.Ben beğendim. Meksikalı arabesk şarkıcısı olan Guillermo Garibai’ye adanmış kenar mahalle müzesinde,müzeyi şleten ailesiyle birlikte yaşayan bir gencin hikayesi. Doğumundan itibaren balık kokusuyla doğan ve ne yapsa bundan kurtulamayan Mica'nın hikayesi.IMDB puanı: 7.1/10
Kitap konusuna gelince; Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme/Selçuk Altun okuyorum. Bibliyomanyaklar'ın nisan ayı kitabıdır kendisi. O yüzden bu kitaba ait yorumları okumak isterseniz bi zahmet oraya buyuracak hatta bir kitap kazanma şansı yakalayacaksınız. Mart ayında okuduğumuz kitaba yaptığım yorum sanırım bu akşam yayına girecek ve bir okuyucuya Peri Gazozu/Ercan Kesal armağan edeceğiz.
not: yazı yayına girdi... Şuraya bi TIK
İşte böle böle