Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

3 Kasım 2011 Perşembe

hayata ambulansın penceresinden bakmak

Ambulans sesi duyduğumuzda hani bi ürperir içimiz, ya da yanımızdan acı acı siren çalarak geçerken içinde olmadığımız için şükreder ,Allah yardımcısı olsun deriz. İşte geçtiğimiz salı günü ben o ambulansın içinden baktım dünyaya... Acele acele koşturanlar, duraklarda araç bekleyenler, vitrinlere bakanlar, yanımızdan geçen araçların içindeki insanların, ambulansın içini görmeye çalışır gibi bakışları ve sanki dünyaya yeni gelmiş de ne olup bittiğini anlamaz gibi etrafına aptal aptal bakan ben...Ne hissettiğimi sorarsanız hiç birşey, hissizlik kaplamıştı her yanımı, iğne batsa hissetmezdim herhalde...Pelte gibiydim, ne yana eğilsem , oradan akıp gidecek gibi.Daha babam geldi, pideleriyle kebaplarıyla , özlediğimiz tüm tatlarla birlikte, yazısı yazamadan , aylardır beklediğim filmi nihayet izledim diye anlatamadan sizlere hastane yazısı yazmak varmış kaderde...

Tabiki zor günler geçirdik, doktorların ağzının içine baktık, iyi, her şey iyiye gidiyor sözünü duymak için, uykusuz kaldık, hep evde bir şey unuttuk,birimler arasında gidip geldik, beklenmeyen bir gece yarısı atağı ile ne oluyoruz, başa mı dönüyoruz yine dedik.Ama öyle de bir şey yaşadık ki hastanedeki herkesi, böyle de bir şey nasıl olur, tesadüfün böylesi artık tesadüf değildir harhalde, dedirttik.
Babamın servise geçiş işlemi tamamlanmış, odamıza geçmiştik, ki kapıda biri belirdi-Lale diyor, şaşkın şaşkın bakıyorum Ercan diyorum ama nasıl duydular falan diyorum içimden. Ercan'la babalarımız amca çocukları.Onlar da bizim gibi üç kardeşler. Yaşlarımızda birebir aynı. Biz Fındıkzadede otururken onlar Göztepe'de otururdu, biz çocuklar birbirimizin evlerinde üçer dörder günlük kamplar yapardık. Sabahlara kadar pis yedili oynar, lunaparklara giderdik eğlenmeye...Babamla Nail Amca aynı zamanda hastalanıp aynı servise gelmişler, giriş yapılırken aynı soyadından biri daha geldi, denilip de babamın ismini görüp onlarda şok yaşamış. Çocukluk kampını bu kez hastaneye kurduk. Yanyana odalarda kaldık. Ercan ile kocam , Zuz ile Gürcan gece ekürileri oldular. Ben gündüzcü deolarak herkesle :), ...Babam, Nail Amca'nın odasına her gidişte ya da Nail Amca , Babamı her ziyaret edişinde; Nail Amcanın hemen elini uzatıp öptürmesi,Birbirimizin buzdolaplarını ziyaret...Sevim Yengenin- Lale , yaseminli çay yaptım diye seslenmesi, gazete değiş tokuşları, kafeterya kaçamakları ile hastane karmaşasında, gönül ve beden yorgunluklarında birbirimize yoldaş olduk. Her sabah yeniden yeniden kucaklaştık, akşamları sanki evden gezmeye gidiyormuş gibi nöbetlerimizi gececilere devrettik. Gececiler akşamı evlerimizde geçirdiğimiz için bizi kıskanıp geceleri çok eğlendiklerini söylediler. Hatta Gürcan geceleri hastanede kabere olduğu kıtırını attı ama yemedik. Kardeşlerim Ercan, Gürcan,Ahmet sizler sayesinde geçmez denen saatler, bitmez denen günler bitti. Bundan sonraki kamplar artık tatil kampları olsun...O güzelim eşlerinizle, çocuklarımızla neşeli kamp ateşleri yakalım, Nail Amca sıradan hepimize el öptürsün. Biz durup durup eski anılarımızı anlatıp kafalarını şişirelim.

Dün öğleden sonra itibariyle evdeyiz artık.Dualarımız, bir daha olmaması yönünde.Babam şimdi normal yaşamına daha temkinli devam edecek. Daha yavaş hareket edecek,ilaçlarını zamanında alıp, bol bol su içecek, sıcak ortamlarda bulunmayacak ...

Peki sizlere nasıl teşekkür etsem?.Nasıl sardınız sarmaladınız bizi, o nasıl bir organize olmaydı, elden ele telefon numaralarımıza ulaşıp iyi dileklerinizi ilettiniz, o hiç çekmeyen telefon her blogcu aramasında nasıl çekti hala şaşıp, gülümsüyorum. Rüyalarında görenler, dua, enerji gönderenler, blogcu olmayıp dışardan izleyen ve mail yoluyla ulaşanlar, hastaneye koşup gelip, yanımızda olanlar, hepiniz her şeyi daha dayanılır kılıp , güç verdiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.