Leylak Dalıcım'ın İstanbul seyir defterini dün gece Beyoğlunda noktaladık...Ataletim canım benim baş kişiydi bu kez... Leylak , gelmeden çok önce planlandı ve tıkır tıkır işledi... Biz Atalet ile çocukluğumuzun kitapçılarını, tiyatro salonlarını aradık... Leylakcım ile yeni dükkanlar keşfettik... Cihangir'de artizler kahvesinde sabah kahvemizi içtik,Tramvayda turistler tarafından ezilme tehlikesi geçirdik. Ama onlar biletleri geçersiz olduğu için , bir taraftan binip , diğer taraftan inince gülmekten öldük...
Fıccın'da öğle yemeğimizi yedik...
Balıkçılar çarşısında Üç Horon Kilisesine giderken, yapışkan garsonlarla mücadele ederken oraya gideceğimizi unuttuk... Sahaflar Fuarını gezeken üçümüzde bizi kendine çeken kitapları bulduk...
Pera Otelinin terasında soluklandık...
İstiklal caddesi üzerinde ki bir binanın üstündeki işlemeleri bile yarım saat inceleyip, detayların güzelliğine hayran hayran bakakaldık.
Tunel Pasajında bira patates eşliğinde güzel bir akşam ve sohbeti paylaştık...Biz üç kadın, anılar deştik, anılar topladık onları da torbalarımıza attık...