Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

14 Eylül 2009 Pazartesi

Yazmadığım süre içinde, kayda değer hiç bir şey yaşamadık, yağmur bekledik, İstanbul'u alt eden sel, derenin intikamı olkarak yorumlandı, vatandaş suçlu bulundu. Kızlar okula gitti geldi. Yemekler pişti, yendi içildi misafirler ağırlandı.Sabahları yataktan kalkmak istemedim, geceleri ise yatmayı hatırlamadım.

Dün Nazlı'nın okulunda yapılan partiye katıldık. Bizim torpilimiz Can'dı bu kez. Çünkü parti bir buçuk iki yaş bebeklerin partisiydi. Havada köpük balonların uçuştuğu, miniklerin havuzdan kepçeyle balık avlamaya çalıştığı bir partiydi bu. Mercimek havuzlarına saklanmış oyuncakları buldular, hamur yoğurdular.Dans ettiler, müzik odasında, Uzak Doğudan gelen değişik vurmalı aletlerle müzik yaptılar.Resimleri daha sonra koyarım. Parti çıkışı kendimizi Zuz'un evine zor attık. Hışırımız çıkmıştı. Akşam altıda Berfu bizi eve bırakır bırakmaz Gamze ve Ben koşa koşa yataklarımıza gittik ve yemek saatine kadar uyuduk

Benden bu kadar, bu gün çok yoğun bir gün beni bekliyor.