Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

17 Nisan 2012 Salı

öğle sonrası

Bir günde iki yazı ender eklerim ama bugün böyle rastladı...

Kahvaltıdan sonra karı koca iskeleye indik ve sahilde yürüyüş yaptık.Ağır bir hava vardı, yağış sıkıntısı gibi...Kocam tutturdu -Lale, hava alamuk. Otuz yıldır evliyiz, bu adamceyize bir alamuğu öğretemedim,bir de turşu kavurması yediremedim. Her sıcak ama bulutlu havaya alamuk der, turşu kavurması görünce de; pişmiş turşuyu nasıl yiyorsunuz diye şaşar şaşar şaş kalır. Ben de Ona annesinin erikli ya da kızılcıklı çorbasını hatırlatırım. üstelik de kıymalı, üstelik de çok güzel olur:))
Alamuk hava, Ordu'da denize girerken bakarsın hava bulanıktır, bulutlardan güneş görünmez bile, üstelik de hafiften bir rüzgar eser. Ammaaa buna aldanır da önlem almazsanız, hastanelik olma derecesinde yanarsınız. Bir garip birşeydir. Bulutların arasından süzülen güneş ışığı insanı gafil avlar. Neyse sonuç da alamuk böyle bir şey:))

Yürüyüş sonrası herzaman ki yerimizde çay ve kitap ,gazete okuma molası verdik. Bugün, öğrencilerin Kız Kulesi günüydü galiba akın akın geldiler. Teknelere doluşup doluşup kuleye gittiler. Kulenin her tarafından salkım saçak sarktılar.Bir ara bizim garson bile olaya müdahil oldu. Öğretmeniniz nerede , sıradan çıkmayın, sizi aramasın diyordu:))

Falcılarıyla, çiçek ve parfüm satıcılarıyla, martıları, karabataklarıyla yine başlıbaşına bir hengameydi Üsküdar... Çok ama çok memnunum yeniden burada olmaktan. Az kaldı, hadi şu metro inşaatı bitene kadar biraz tebdili mekan yapalım diyen kocama uyacaktım:))

Aşağıda gördüğünüz beyaz leylak, Leylak Dalı hanfendi için özel resimlendi. Bizim yan sokaktadır kendisi.. Kocamla yolda ayrılmıştık, elim kolum doluydu, makineyi tek elle çantadan çıkarıp, tek elle çektim...Ece dediki bu çok nadide bir leylakmış.Beyaz leylak az görülürmüş...

BİTTİ

CÜMLE CÜMLE bu günlerde ben

Kızlar okula gitmişler, hiç duymadım.Gözümü açtığımda saat tam sekizdi.Yeşil çayımı demledim. Bu arada meraklısına not:Büyülü bohça artık teneke kutularda, dökme olarak da satışta.Konik, hoş bir kutusu var. Bir kupaya bir tatlı kaşığı hesabıyla demliyorum.

Fizzyde Mihriban'ın tüm versiyonlarını dinliyorum şimdi.Mihribanım geldi mi? ancak böylesi kesiyor. Musa Eroğlu'ndan başlıyor,otomatik olarak, kimler Mihriban söylediyse, kayıtta da varsa hepsini üst üste çalıyor.Ben diyeyim 40 siz deyin 50 ayrı versiyondan dinliyorum böylece. Şu anda Şükriye Tutkun söylüyor mesela. Bizim aile türkümüzdür.

Henüz kahvaltımı etmedim ama kahvaltı ederken izleyeceğim filmin DVD sini yanı başıma koydum:)) John Deep'in Tutku Günlüklerini izleyeceğim.

Taşınma ile ilgili yaptığım tek çalışma, sticker seçmek:)))

Bu gün biraz yürüyüş yapıp, deniz kıyılarında serilip kitap okumak istiyorum.

Dün akşam mutfakdayım, koca maça gitmiş, kızlar henüz gelmemiş....Babamın sesi geldi salondan-hah ben de bunları bekliyodum, nerede kaldılar diye diyor. Ev halkından biri geldi sandım. Bir de gittim ki, Aczmendilerin lideri Müslüm Gündüz tv de car car ediyor.Öyle bir ortamki , 40 satır mı? 40 katır mı? istersiniz ...


Kitap sormayın, konsantre sorunu yaşıyorum bir kaç gündür. Yerleşene kadar biraz böyle gidecek sanırım. Okuduğum tek şey Vatan Kitap eki...Pazar günü kızlar, hadi dışarı çıkalım Kitchnette'de bir akşam çayı içelim dediler.Gitmişken gazeteyi Migrostan alayım dedim. Gazeteleri almışlar, kitap eklerini bırakmışlar:)))danışmada ki kız- onları ,ödeme yapmadan alın dedi.

Bu arada gidip çayımı demledim ve şahane sandwiçi yaptım. Gözüm de karnımda doydu:))Çayım nasıl özel bir çay bilemezsiniz. O karışımı yapanın, gönderenin eline gönlüne sağlık, kesesine bin bereket...

Diyet olayı hiç gaz kesmeden devam. Arada dış mihraklar yüzünden biraz deliniyor ama o kadarı kadı kızında da olur artık. Mesela arada şunlardan bir tane götürüyorum. Çikolata şişeleri ama içinde likör, rom gibi mazaratlar var:))) Kahveme arada bir eşlik etseler ne olur dedim. O zaman o gün meyve hakkınızı yemeyiniz dedi, Diyetisyenim. Anlıyos biz birbirimizi...daha doğrusu çözdü O' beni.

Şimdilik gittim ben ama siz bugünün herhangi bir saatinde bir Mihriban dinleyin...
MİHRİBAN