Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

23 Ocak 2008 Çarşamba

Alercili yazı

Dün yazımı yazdım, kalktım, gözüm aynaya takıldı. Anaaa bu da ne dedim. Çizgili olmuşum, arada puanlarım bile var. Alerjim bile bana hastır . Moda dünyasında o kadar dirsek çürüttük boru mu.?. Boyuna çizgili ve arada minik puanlar. Yüzüm de , boynumda ve kollarımda. Hemen acil durum ilacımı aldım. Onlar yavaş yavaş önce renkleri solmaya başladı sonra kaybolmaya. Bu arada kocama da anons ettim hiii ben yine alerci oldum dedim.

Neyse bu arada programım da var. İlmiyeme aşure götürülecek ve çay içilecek birlikte. Tam, tamam tamam geçti derken kulaklarımda bir yanma sanki alev sanki acı biber basılmış gibi. Aynaya baktım , bayrak kırmızısı olmuşlar. Ben bir telaşlandım bu sefer , üstümü bir giyinişim var. Bu arada da kocam devamlı arayıp ne durumdasın diyo yok yok geçti diyorum. Sonuç her zamanki alerji işte. Çalıştığım günlerden hatıra, kimyasal işleme tabii tutulmuş kumaşlardan silinmez bir anı.Arada hortluyor böyle.

Ölmek var dönmek yok, sonra gittim tabi İlmiyeme. O yeniden iş yaşamına döndüğü için eskisi gibi birlikte olamıyoruz . Bir kaç gün izinli evde, fırsattan istifade biraz sohbet ettik.
,
Akşam da bilindik , akşam muhabetleri işte, alerjim ara ara atak yaptı. Şimdilik iyi.Pek keyifli bir yazı olmadı ama , ne yapalım anneannemin bir sözü ile bitirelim KEDİ HER ZAMAN KEŞKEK YEMEZ .Yani hayat her zaman umduğun gibi gitmez. Zaten onun sözlerinden bir derleme yapcam bir gün:))))