

ve çok zarif bir gümüş kolye göndermiş, o ucundaki lale şeklindeki mineyi görünce içim bir hoş oldu. Canım Balkahvecim sesini duyabildim sonunda, ama seni hiç görmedim, umarım bir gün o da gerçekleşir çok ama çok teşekkür ederim.Kolyeyi hemen dün gece taktım boynuma, tesadük ki Zuz'un Prag' dan getirdiği lale kolye de boynumdaydı. İki kızkardeşimden dedim...
Biz geceyi tamamlamadan Berfu aradı; Cancan'ın Annesi olur:))) eve dönmesinler, kar var , işe gitmeyelim:))) ne yaparsın işte böle bi işleri var:)))). Kahvaltıya gelin, güne bizde devam edelim dedi. Gece Zeya ve Ebru^yu yolcu ettikten sonra bizim yatmamız üçü geçti. Sabah Cancan'lar arayıp hadi hadi dediler. Kalktık giyindik çıktık, kar devam ediyordu, ağaçlar öyle güzel görünüyordu ki...Gittik çayımız demlenmiş bir güzel, kahvaltı masası hazırlanmış, sucuklar ızgara edilmişşş. Cancan bizi görünce havalara uçtu, hemen sevdiği müziği açtık Gamsegamse ile danslar etti, kendi evinde tüm hünerlerini döktü bize...
Alttaki resimde ise biz mutfağa geçmişiz, acıkmışız yeniden, börekler yaptık, fırında kabak mücveri yaptık. Cancan^da mutfakdan çıkmadı çok yardım etti bize çook...Resimler de Zuz yok , çünkü çeken O :)))

Akşam çayımızı içtikkkk çıktık, hep beraber, Cancan da tabi. Beni eve bırakıp Capitole gittiler. Ben geldim akşam yemeği masasını kurdum,bi çorba yaptım . Tam dinlenmeye çekileceğim hadii Gamse aradı gelin beraber dönelim. Nazişle yeniden giyindik çıktık. Capitolünde altı üstüne geldi bende de derman kalmadı gayrı. Yorgunluk çayımızıda içtik şimdi tumba yatak Asi... Asi... ye başlayacağım...