Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

13 Mart 2010 Cumartesi

Cedric, Eyvah Eyvah ve .....

Güne üst üste dört beş tane Cedric izleyerek başladım. Cedric yani adamım Sedrik, her gece üzerine mutlaka ayışığının düştüğü kocaman yatağının üstünde, kollarını başının altında kavuşturup bacaklarını kocaman açarak sekiz yaşında ve aşıksanız hayat ne kadar güzel di mi? der.Sınıfındaki küçük Çinli kıza aşık. Kankası sürekli akıl verir , en büyük desteği de dedesidir.Çocuklar için çizgi film görüntüsünde, bir sürü kocaman laflar eder , dersler verir, ahlaki değerler üzerine düşündürür insanı. Eğer hiç izlemediyseniz bir tane olsun izleyin.

Bu gün için onlarca plan vardı. İlmiyem'le buluşmak için olanı, O işten geç çıkacağı için haftaya kaldı. Sonunda sinemaya karar verdik. Yine bir Anneler ve Kızları sinema günüsü yaptık. İki anne, iki kız, bir görümce, bir hala, bir yenge, bir gelin ve iki kuzen vardı tamı tamamına dört kişiydik ama. Kısacası Görümcem ve Kızı Meral , Ben ce Gamsegamse.

Eyvah Eyvah'ı izledik. Nasıldı derseniz , güldük hem de doyasıya güldük. Çünkü ben öyle komedi filmlerine gidip bön bön bakıp gelenler taifesindenim.Bunda güldüm bi gülesim geldi valla :)))

Sinema çıkışı ayrıldık biz Gamsegamse ile biraz daha dolaştık. Ben D&R dan , çok merak ettiğim Dantel Falcısı'nı aldım.Sonra hadi eve dedik. Bu gün tv den tanıdıklarla karşılaşma günümüzdü. Sinemada İbrahim Sadri yanımızda oturuyordu, çıkar çıkmaz da baktık karşımızdan Ezel dizisindeki Tevfik gelmekte yani Tefo.

Yürüye yürüye ve geldik. Sonra yeme içme faslı birazdan başlayacak olan Kavak Yellerini izleyip tumba yatak ve Sahilde Kafka'ya devam.