Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

6 Nisan 2010 Salı

BU GÜN

Bu gün İstanbul' da gök gürültülü ve yağmurlu bir hava beklentisi var. Sabah güneşli , pırıl pırıl olup; bana amma da sallamış meteoroloji dedirten hava, ufaktan ufaktan kararmaya, serinlemeye başladı.Ben de böylece 17 kelimelik bir cümle kurmuş oldum. Sallamakta meteorolojiyi solladım. Üstelik nesir yazısında rakam kullanılmaz diyen Türkçe hocamı da dinlememiş oldum, sözünü çiğnemiş oldum. Türkçe hocamın adını yazmıştım bir tarih, sonra bana bir mail geldi ama O olduğundan emin olamadım. Bir ip ucu isteseydim hihi. Yani paranoyanında bölesi ...Türkçe hocası kılığına girmiş bir vampir bööööööö falan. Bu bizim komplo teorileri yazan Gamsegamse'nin fikriydi. Vampir demedi tabi. Ben vampirden çok korkarım da...

Sokaktan çocuklar geçiyordu, artık pencereler açık ya, tüm sesler içerde. Çocuğun biri diyordu ki- elektrik direğine çıkıp , dondurma yemek süper fikirdi. Bir ara yetenek sizsiniz yarişmasına katılan hip hopçu çocukları pataklama isteğim bu oğlanda zirve yaptı. Hepsinin hıncını ondan çıkarabilirdim. Elektrik direğine çıkıp, oradan erik ağacına uzanmışlığım da vardır ama:)

Naziş'in geçen haftadan beri devam eden Pesah tatilinin bu gün son günü... Yabancılarla çalışmanın, bir kızının Paskalya tatili olurken diğerinin de Pesah tatili olup birbirlerini kıskanma durumunda kalmaması gibi bir iyiliği var...

Şimdi biraz gideyim, gün içinde ara ara gelirim yine...

düzenleme:1- Biraz önce, Maviaanne , Balkahve ve ve Gümüşay'ın seslerini duydum, şıngır şıngır yüreğim... Canlı yayın sırasındaki yardımlarından dolayı Zeya'ya teşekkür ederim:))))