Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Mayıs 2010 Salı

Sabahtan

Ne güzel bir hava var dışarda... Sıcaklıklar 10 derece birden artacakmış...Bir aydır neredeyse rüzgarlı bir İstanbul yaşıyoruz. Ne güzel keşke hep böyle sürse dedim, kızlar acaip acaip baktılar...İnsanı sersem sepelek etmeden hafif hafif esen rüzgar ne güzel olur halbuki...

Ben hiç durmadan geze durayım, ayağım ağrımaya devam. Piknikte ağacın dibindeki çukura girdiğinden beri..

Ezeli izlemekten sıkıldım artık, bunuda belli edip vır vır konuşuyorum ki; beni yanlarında istemesinler git desinler diye . Ama reklam aralarında bile ortadan kaybolunca - Anneee başladı- Laleee başladı diye bağırışıyorlar. Konuşunca da kızıyorlar, izlemek istemediğin şeyi bize de izletmiyorsun diye, ama ne bırakın yav beni kendime...

Bu günün filmini seçmedim henüz yanımda Sherlock Holmes duruyor ama, başka film seçicem bir yerli film olsun istiyorum bu kez...

Çocuklar Duymasın , yeniden başlıyor, fragmanını gördünüz mü... Eeee şimdi Pınar Altuğ evlenince Birol Güven'e göre imaj düzeltti demek... Şimdiki kocası ile birlikteliği yüzden kadını diziden çıkartmıştı... profosyonellik bu olsa gerek. Ben her şey de amatör olduğum için anlayamam tabi bu ince işleri. Magazine gel arkadaş en hası burada hehehehe

Deniz Baykal konusu hiç girmek istemediğim bir konu... Herkes yeterince bir şeyler söyler nasılsa.

Bizim mahalle yeniden inşa ediliyor sanırsınız... Eski bir semt ya burası ... apt ler birbir yıkılıp hoooop yenisi dikiliyor.

Tatille ilgili çok belirgin bir planımız yok bu yıl... kesin 10 temmuza kadar İstanbul'dayız zaten...Mayıs ayı içinde karı-koca bir Safranbolu kaçamağı yapacağız bir tek o belli...

Şimdilik bu kadar , gün içinde devam ederim...

düzenleme-1 : e benim sık kullanılanlarım, ileti geçmişim, ne bişim araç çubuğum neyin vardı nere gitti onlar dımdızlak bir google sayfası var karşımda:((((



Biraz önce Güz Sancısını izledim. Tarihimizde kara leke gibi duran 6-7 Eylül olayları konusu. Murat Bardakçı bir Tarihin Arka Odası programında ; yağmacılık Türklerin genlerinde var demişti. Orta Asya'dan bu yana, ne doğru ne haklı bir tespit... Son sel olayında da görmüştük bunu İnsanlar otobüslere doluşup yardıma değil, yağmalamaya gelmişti...

Ay içime daral geldi Babam ve Kocam sadece Baykal'la ilgili haberleri ve programları izliyorlar...Bi de bana anlatmasalar... üstelik de ayrı ayrı tv lerde farklı programları izleyip... bu konuda sunum yapabilirim...