Geldi, bize bi de şahane bir kısır yaptı. Yiyen bir daha aldı ama ben sadece tatlı kaşığı ile tadına baktım. Öyle methettiler ki artık merak ettim:))
Ben bir taraftan Üstün Dökmen Hocam'a kulak kabartıp, bir taraftan onların kısırını yandan yandan keserken ve de bir taraftan da oyun oynamaya çalışırken dibe vurdum tabi. Hatta o kadar abartmışım ki, Zuz'un önündeki taşları alıp dizmişim. Onlar benimmm diye bağırdı ama verirmiyim okey vardı:)
Kızlar hava durumu nedeniyle erkenden sökün ettiler. Zuz, Ayvalık akşamlarında kendine örgüye vurunca ve de ördüklerine biz de sulanınca, biraz önce gidip yün alıp geldiler. Kazak, atkı falan öreceklermiş.Bana Zuz örecek tabi ki...
Bu akşam Fatmagül gecesi ama kitaplarımı okumak için de sabırsızlanıyorum.
Bu sabah bir film izledim, sinemayı sadece eğlence , boş vakitleri geçirmek için bir araç olarak görmüyorsanız, mutlaka izlemenizi tavsiye edeceğim bir film izledim. Roman Polanski'den.
Acımasız Tanrı...Polanski önce tiyatroda izlemiş sonra filme almış. Dört kişi arasında ve tek bir odada geçiyor.
Tony Ödüllü bir tiyatro oyunu olan "God of Carnage", Fransız oyun yazarı Yasmina Reza tarafından yazılmış olan filmde, 11 yaşında iki çocuğun kavga etmesinin ardından aileleri arasında başlayan tartışmanın doğurduğu ilginç olayları izleyeceğiniz bir kara komedi. Gayet medeni bir şekilde başlayan konuşma işin içine alkol girince, kadın erkek , cinsiyet ayrımı, politik duruş ve ekonomik durumlara kadar gidiyor. Jodie Foster ve Katy Winslet kadın oyuncular.Filmi izlerken bunun aslında bir tiyatro oyunu olduğunu düşünürseniz daha çok tat alırsınız.
