Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

5 Şubat 2008 Salı

Karman çoraman bi yazı işte

Cuma gününden beri yazmamışım ,O zaman cumadan başlayalım. Cuma sabahı erkenden kalkmıştım , kahvaltı ettik kızlarla, baktım hava çok güzel, ben bi Beyoğlu seferi düzenleyeyim dedim içimden. Ama önce Beyoğlu ekibini bi ayarlamak gerek dimi. Kuzen Güllüye (Gülden) telefon açtım. O hemen atladı tabi, -hadi gel kahvaltıdan başlayalım dedi. - yok dedim ben kahvaltı kısmını geçtim. Geri kalan zevata da o haber verdi.
Motorla karşıya geçerken dikkatimi çekti, çoktandır, yerliden çok yabancı oluyor karşıya geçerken, bir de çok konuşuyorlar. Artık Marmaray projesinde çalışanlar mı? bilemiyorum. Önceleri sadece Japonlar dı, şimdi her telden çalıyoruz. Yanımda oturan kızcağızın kafası şişti ki, ay bunlar hiç susmayacak mı? dedi.

Fato, Halil , Güllü ve Ben yine çok gürültülü bir gün geçirdik. Benim boğazım doğal olarak ertesi gün yine ağrıyordu dolayısıyla. Halili eski arkadaşlarım bilir ama bilmeyenler isminin üstüne tıklayabilir. Valla çok güzel bi gün oldu. Çiçekçiler, sokak çalgıcıları, piercingli gençler, etrafına şaşkın şaşkın bakanlar, Bambinin tostu, Kızılkayaların ıslak hamburgeri, rengarenk vitrinleri eh bi de ben her zamanki Beyoğlu idi yani.

Cumartesi günlerini eğer evdeysem kendime izlemek isteyip de izleyemediğim filmler günü yaptım. Kimse yoktu ev de, kızların arkadaşlarıyla programları vardı. Önce şöle bi hijyenik çalışmalar, sonra yemek yaptım. Daha sonra da önce Duvara Karşı ile başladım film etkinliğime, sonra 10 dk izledim. Geçen de Nalan da Ademin Trenlerini okumuştum, aklım kalmıştı. Onu izlemeye karar verdim. Çok güzeldi. Çocuk gözünden anlatılan filmlere bayılırım zaten.10 dalda ödüle aday gösterilmiş Sinema Yazarları Derneği tarafından. Yabancı festivallere davet edilmiş.

Filmin Konusu
Hasan Hoca, Bekir’in kirletip terk ettiği Hacer’i ailesinden korumak için nikâhına aldı. Ama ona hiç el sürmedi. Bunu Allah’ın kendisine bir sınavı kabûl ediyordu. Hoca onca yoksulluğuna rağmen Hacer’e ve dünyaya getirdiği Fatmacık’a karşılık beklemeden yıllarca baktı. Bu yaşam, bir gün Hasan Hoca’nın Manisa’nın uzağındaki yirmi hanelik küçük tren istasyonuna İmam olmasıyla değişti


Pazar günü olaysız geçti.Akşam Denizi Olmayan Yerden arkadaşım, hani ekim ayında oğlunun düğününe gittiğim Nevin aradı. İstanbuldayım , yarın bana gel dedi.
Dün yani pazartesi günü Nevin' e gittim. Bostancı'ya. Önce dışarda buluştuk. Biraz alışveriş yaptık. Ben ala ala bir krep tavası aldım. Sonra onlara gittik. Gelirken bi sürü tariflerle gelmiş. Gece ikiye kadar da onları yapmış. Yani tüm yeni tariflerini ben de denedi. Hepsi çok güzeldi. Favorilerim, tahinli bayat ekmek salatası ve sütlü incir tatlısı. Ama masa da taze bakla dan, kabak tatlısına , kivili muzlu pastadan, yöresel bir yemek olan kelem kavurması (lahana kavurması yani) , Rus salatasına kadar sayamadığım bir sürü şey vardı. Kızları da gelecek sanmış ,yapmış da yapmış. Onların hakkını göndermeye kalktı ama, götüremem dedim. Kızlar fena bozuldular ama ne yapalım gelseler di.
Bu gün bu hafta ki tek boş günüm. Yarın tiyatroya gideceğim. Bu yıl tiyatrolar altın yılını yaşıyormuş. 1960 dan beri böyle bir şey olmamım mış. Çoğu oyuna mayıs ayına kadar yer yok. Biz bu biletleri Gamsegamse nin sayesinde bulduk. Öyle takip etti ki iptal ediler rezervasyonları. Yarın ki gideceğimiz oyun , Modern tiyatronun kurucularından sayılan Nobel Ödüllü İtalyan yazar Luigi Pirandello’nun komedisi. Ayrıntıları izledikten sonra yazarım artık.
Kitabımı bitirdim. Yani Araf'ı. Beğendim, yalnız Elif Şafak bazı kelimelere fazlaca takılıyor. Örneğin ''son tahlil de '' demediği bir kitabına rastlamış değilim. Bu sabah da kocamı uğurladıktan sonra , yatakta biraz daha kitap okudum . Kimya Hatun'a başladım. Gelelim bu güne , günün en kayda değer olayı gözümüzü vapur düdükleriyle açınca anladık ki sis var. Eyvah ki eyvah Gamze'nin sınavı vardı. Hemen internete baktı. Tüm seferler iptal. Birden panikledi, neyseki sınav saatine kadar sis hafifledi.
Bu kadar bu günlük. Bu arada iki sobe ödevim var, biri maviaanne den, biri Sibelden.İkisininde konusu çok zevkli. Bundan sonraki ilk yazım onlar olsun.