Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Annem Annem

 

Bu ay çok yağmur yağmış oralara yeşile bürünmüştür her yer... Sen artık çocukluğunda oynadığın yerleri, fındık toplamak için dallarını eğdiğin ağaçların altını mesken tuttun kendine...




Benimse aklımda,rüyalarımda hala o kızıl saçların,pembe rujun ve mavi farınla elinde kahve fincanın üstünde kadife sabahlıklı halin...  Kahvaltıyı yine çok özel konuklar gelecek gibi özenle hazırlamışsın... Günün yemeklerini çoktan kafanda proglamışsındır,kahvaltıdan sonra hemen yemeği yaparsın... Öğlden sonra mutlaka dışarı çıkacaksındır. Babam yine siparişlerini Ahmet'e havale etmiş , O da siparişe göre değil kafasına göre almıştır. Ahmet'e rastladım geçen yıl,ben tanımadım tabi boyu iki metre olmuş neredeyse,evlenmiş ve iki çocuğu olmuş. Adınız Lale mi?  diye sordu ve ben olduğumu öğrenince nasıl sarıldı bana...



Yürüdüğün yollardan yürüyüp,bastığın taşlara basıyorum, yemek yediğin tabaklarda yemek yiyorum. Bazen dolabın taaa arkalarına sakladığım cüzdanın pat diye önüme düşüyor. İçindeki not defterini okuyorum,dolabın önüne oturup. Terzide elbisen varmış, prova günün yazılı,günlerinin tarhi var. İç ceplerinde de bizim resimlerimiz.



Her güzel şeyde sen de ol,her yaptığım hatayı düzelt istiyorum.Kızların bu kadar büyüdüğünü gör  istiyorum.Arkadaşlarıma bugün gelemem,Anneme gideceğim demek istiyorum.Kızlara akşam okuldan çıkınca anneannize gelin akşam yemekte orada olacağız diyebilmek istiyorum.Anne diye seslenmek istiyorum...Boğazımdaki bu yumru gitsin istiyorum. Seni çok seviyorum.Anneler günün kutlu olsun ama ben anneler gününü hiç sevmiyorum.