

Beş arkadaşız lise de... Ben, Deniz, Nermin, Yasemin ve Semahat Yanımdaki Yasemin, önde oturan Deniz... canım Deniz... Cahide Teyze Tarsus'a gittiyse eğer okul kırıldığında doğru Denizlere... şahane kısırlar yapıyor bize... Bazen Cahide Teyzenin yapıp bırakmış olduğu humusa yumuluyoruz... Gece bizim arabayı çalan şaşkın hırsız , arabayı götürüp Denizlerin Sitesindeki otoparka saklamış.... Biz de okulu kırıp Denizlere gidince ben arabayı görüp hemen bakkaldan önce polisi sonra Babamı babamı arayınca; o şaşkınlıkla Babam o saate orada ne aradığımı bile soramamıştı...
Nermin'den yakın zamanda söz etmiştim zaten, bir kaç ay önce buluştuk görüştük... Bana Avrupa Seyehatinden getirdiği takma kirpiklere hala güleriz... Yaz sonu tekrar bir toplantı ayarlayacak aradaşlarla... Denizle yeniden buluşmamızı o sağladı zaten...Denizcim şimdi Mersin'de iki kocaman yakışıklı oğluyla...
Yasemin ; ne çok anım var onunla da...Sizlere Annesinin bir anısını yazmıştım yıllar önce bir yazımda... Naciye Teyze hep şık, saçları hep topuz evlerinde her zaman kurabiye kek börek alesta hazır bizi beklemekte... Kahvaltı adreslerimizden Yaseminlerin evi... Yasemin'in Babası , subaydı. Türkiyenin her yerini karış karış gezmişlerdi... Naciye Teyzenin lakabı Boncuklu Naciye imiş... süslü pülü, takıp takıştıran boylu boslu güzelim bir kadın... Kars'da görev yaptıkları yıllarada, bir toplantıda , Naciye Teyzenin yanında oturan , yeni tayin olmuş bir subayın eşi, Boncuklu Naciye gelince bana haber verin, çok merak ediyorum demiş... hem de Naciye Teyze'ye... O da geldi geldi çoktan geldi, bak yanında oturuyor demiş, kendini göstererk... Bunu da defalarca yazdım ama okumayanlar okusun ve Naciye Teyzemin kulakları çınlasın...
Bunlar nereden mi? aklıma geldi... bu gün Deniz bu resmi buldu Facebook'a koydu... benimde aklımı başımdan alıp götürüp o yıllara attı...