Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

30 Ağustos 2008 Cumartesi

aaaa akşam olmuş bile

Yazı yazmak için oturmadım buraya aslında, artık ne çıkarsa bahtınıza))
Biraz önce kuzen kafilesini yolcu ettim. Dün akşam geldiler yemekti memekti upuzun bir gece oldu. Ben saat dörtte pes ettim, yattım. Sonra merak edip edip üç kez kalkıp yanlarına gittim. Sonra pes düşmüşüm , kocamın gittiğini bile duymadım.

Kahvaltı sonrası biraz dışarı çıktık hep birlikte, aman ne sıcak bir gün , bu gün. Hemen geri kaçtık. Şu an da tahmin edersiniz ki ev dan din. Akşama yemek de yok. Kaçmalı mı yoksa evden. Ben geri dönene kadar Selana, Bez Bebek ya da Sihirli Annem ekibi uğrar mı bizim eve.

Eh geldi çattı ramazan, pazartesi günü ilk günü. Herkes ne kadar ilgilidir bilmem ama bizim ev de pek bi hoş geçer. Nazlı oruç tutmadığı halde bayılır iftar sofralarına , Zuz da ona keza. Gamsegamse her gün tutmasa da arada tutar ama asla sahuru kaçırmaz. Bi de her akşam sahura güzel bişe yap diye tutturur. Biz karı koca sahurda mutlaka bir programa takılırız , geçen yıl İZ de bir programa takılmıştık. Trenlerle seyehat eden biriydi programın konusu. Her akşam bir şehirde oluyordu. O dur budur, bir hayalimiz var. Senede bir iki kez trenle hiç gitmediğimiz bir yere gitmek. Ben haritada parmak basıcam kalkcaz gitcez :)). Geçen gün sabah kahvaltısındayız, Zuz da var. - dedim ki, bu yıl evlilik yıldönümüz de bir Safranbolu seyehati yapalım, pek severim. Zuz hemen dedi ki -ben de gelirim. Hehehehe anlaşılan o ki kutlama gezisi konvoy şeklin de olacak. Var mı katılmak isteyen. Nalannn sen zati İstanbulda oluyosun o zaman, zeya da gelir Ebruuu sen hazırlıklara başla.
Şu an da haberlerde havai fişek mağdurlarından söz ediliyor. Dün Turhalda yaşanan faciadan dolayı. Beşiğinde uyuyan bebekten, koltuğunda uyuyan dededen kadar, kuşlara kadar. Kuşların uçuş yörüngesini bile etkiliyormu. Ve 50 milyon dolarlık bir kayıtlı pazarı var. E bunun nerdiven altısı da var tabi. Bizim de kabusumuz, birden bombalar patlıyor sanki, ne sati var ne dur durağı. Tamam görsel bir şölen ama her şeyde olduğu gibi bunun da şeyini çıkardık. Tuvalet açılışını bile havai fişek patlatarak kutluyoruz. Beni önceden takip edenler hatırlayacaktır, Vodafonun Türkiye ye gelişinin kutlaması sırasında ben Valilik Özel Kalemiyle kavga etmiştim. Yani ne diyem accık görgü diyom accık izan düzen diyom accık saygı diyom çok mu bi şey istiyom.

Bir Cumartesi yazısı oldu bu koftiden, canım yazmak istedi yav, var mı ötesi, hadi iyi bir hafta sonu olsun ferah olsun, keyifli olsun, sohbetli mohbetli olsun valla nasıl isterseniz öyle olsun