Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

13 Ocak 2012 Cuma

Üsküdar'a gideriken

Bu günkü yürüyüş güzergahımızı Üsküdar sahili olarak belirledik. Çantamda bademlerim, Milliyet Kitap ekim, ve de not defterim ve de bittabi ki My Koca ile...
Güneş parlak mı? parlak ama güneş ışınlarının gelmediği yerler buz gibiydi...Hava o kadar parlaktı ki, baktığımda tüm İstanbul'u aynı karede göreceğim sandım:))Evden çıkıp Kız Kulesine kadar yürüdük, hatta Salacağa kadar. Orada ki Salacak çay bahçesinde mola verdik. Çaylarımızı içtik,çay bahçesi dediysem yemek ya da aperatif bir şeyler de yiyebileceğiniz bir yer burası..Buranın hemen arka sokağında Fatih Sultan Mehmet'in 1453 yılında İstanbul'u aldığında yaptırttığı aynı adı taşıyan küçücük bir camii varmış, Kocam hem gitti cuma namazını eda etti:) hem de camiyi kolaçan etti, çok beğenmiş içini, ben o gelene kadar çay bahçesinde çaylar içtim, bademlerimi yedim,Milliyet Kitap ekini okuyup, notlar aldım. Zaman nasıl geçmiş hiç anlamadım bir baktım koca tepemde duruyor. O da bir çay içti, cami çok güzel , gel sen de bak dedi. Birlikte de gittik, caminin hocası bize baka kaldı ... Ne egzantirik tipler demiştir.
Sonra bir daha sahile inmeden, İmrahor'a çıkıp ara sokakları dolaşa dolaşa Üsküdar -Uncular Çarşına çıktık. Ben o ara ihraç mallar satan bir yerden kendime elbise bile aldım:)).
Eve geldim acıkmışız yemeğimizi yedik. Bundan sonra ki durum da resimde gördüğünüz gibi.dergi....Milliyet Kitap
film...Goethe'nin İlk Aşkı
atıştırmalık...taze badem, gün kurusu kaysı
içecek...Doğadan yedi otlu çay