Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Ekim 2007 Pazartesi

YİĞİDİM ASKERİM

Sabah gözümü açıp Tv yi açar açmaz aldım haberi. Öyle bir bağırmışım ki artık; ev yerinden zıpladı ne oldu diye. Haber, malum hepimizin içini yakan haber. Bizim içimiz yandı da devletin zirvesinden tepki, taaa öğleden sonra geldi.
Gün boyu tv izledim , kanaldan kanala zap yaptım durdum. Bir ekonomist diyordu ki; bir GSM şirketinin kontrolünün tamamının İngilizlerin elinde olduğu, bankalarının %51 inin yabancı sermaye olduğu bir ülke nasıl harekat yapabilir.
Bir de bu harekat konusunun bu kadar gündemde olduğu günlerdeki azgınlık ne kadar ilgi çekici. Kundaktaki çocuk bile bu ilginçliğin ayırdında. ABDnin aynı Vietmada saplandığı bataklığa, Irak da da saplandığı kesin de, bizi de oraya çekmek istediği de kesinde. Ordusunun dünyanın üçüncü büyük ordusu yine F16 filosunun dünyanın en büyük uçak filolarından olan , bir milyon askeri olan. Bunları ödediği vergilerle besleyen halkı artık harekat yapmadan nasıl ikna edersin düşün artık..
Dün protestolar çok güzeldi , çok düzeyliydi. Ama en korktuğum ama en korktuğum olay da Erzurum da oldu. Belki duydunuz , bir mahalleye yapılan saldırı. Meydanda toplanan binlerce protestocu sonra rotayı o mahalleye çevirmiş. İşte asıl olması istenen de bu galiba.
Bu ülke küllerinden yeniden doğmak zorunda. Terörün haklı gösterecek hiç bir mazeret olamaz.Hani taaaaa ilkokulda öğrenmiştik. Kendine yeten yedi ülkeden biriydik.Dışardan hiç bir şey almadan yaşayabilirdik. OOO şimdi buğdayı , pirinci, şekeri bile dışardan alıyoruz. Bu ülkenin insanı insanı kurtuluş savaşı verdi. Ambargolar yaşadı. Neler gördük biz. Bu günlerde geçecek , bitecek başlka yolu yok bitecek...Nazım Hikmetin bir şiirinde de dediği gibi''GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ ÇOCUKLAR,İNANIN GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ''