Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

5 Aralık 2012 Çarşamba

Benden...

İlk haberim hep birlikte çıktığımız yolculukla ilgili:))

Bizim bir ana sınıfım*ız olsun mu? diyerek çıktığımız yolculukta bana yol arkadaşlığı yaptığınız için çok teşekkür ediyorum... Gönderiler çok şükür ki çok aksalık olmadan yerine ulaşıyor...Aksama olsa bile Öğretmenimiz anında müdahele ediyor. Gönderdiklerimizle eğitim materyallerini tamamladık...Bundan sonra  kargo göndermek isteyenler oyuncağa yönelsin diyoruz,kullanılmış olmasında hiç bir sakınca yok...



İkinci haberim havalar soğudu arkadaşlar:))))

Çoktandır sözünü etmek istediğim bir şey var. Şu Maya takvimi hani,21 Aralıkda kıyamet kopacağı geyiği...Benim bu konuda ki fikrim naçizane;elle gelen düğün bayram...Bu yoğurdu mayalayanlar kaymağını yediler anam korkmayın...Filmini yaptılar,kitaplarını yazdılar,tv programlarında raiting üzerine raiting yaptılar...1979 yılında Skylarb dünyaya ha çartı ha çarpacak diyer bütün bir yaz beklemiş biri olarak söylüyorum bunu...Eğer Mayaların her dediği oluyorsa aman bu dört büyük  kitap,bunca peygamber ne ayak demezler mi? hiç mi  demezsiniz...Bizim inançlarımız ne olacak peki... He işte bu konuda da ahkamımı kestim...

Bu arada ben neler yaptım,tadından yenmez bir Zeya,Ebrucuk buluşması yaptım... Sohbetimi likörlere kahvelere katık ettim...



İmza:Kızın  basın tanıtım gününde , oralara gitmişken Balta Limanı sahillerinde biraz keyf yapıp ,hep bizim buralardan baktığım yerlere bu kez de oralardan bizim buralara baktım...




Dizilerimi izlemeye,kitaplarımı okumaya devam ettim...Evimi cıncık gibi temizledim,en sevdiğim kapağının tutma yeri tavşan olan porselen demliğimin kapağını kırdım tavşanı kaldı elimde yadigar... Tenceremin cam kapağını kırdım onunda camı çevreleyen çerçevesi kaldı  yadigar...




Üsküdar sahili,Kız Kulesi yürüyüşlerime yağmur olmadığı zamanlarda devam ettim... Güneşle bulutun bu kucaklaşma resmini yakaladım...Kız Kulesine karşı ayaklarımı uzatıp çay içme ritüeline devam ettim...



Hala ağacımızı süsleyemedik ,deyin ki niye...Çünkü ağacımız bile yok,geçen yıl kocam içinde ağacın ayaklarının da olduğu  ve dahi süslerinin de olduğu torbayı çöp diye atttğından ben de onun  üzerine ağacı attığımdan dolayı...Cancan çarptı bizi,o dağıtıyo diye balkona çöpe atılacakların arasına saklamıştım:))

Yarın çok güzel bir programım var ama ama o yarın....