Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

24 Eylül 2010 Cuma

Ahmet Altan'ın en ve tek sevdiğim kitabı dediğim kitap; İsyan Günlerinde Aşkmış, Kılıç Yarası Gibi değil...
Tamer Karadağlı'nın son reklam filmi iğrenç ... bir fırın reklamı yaptırıp güya ironi yapılmış... o tek kaşı havaya kalkınca reklam çok daha kötü oluyor... 118 reklamlarından özür dilerim.

Okuduğum kitabın etkisiyle, dün gece rüyamda Bakırköy Akıl Hastanesinin koridorlarında gezerken Arif Verim'liye rastladım.

Sezonun ilk soğuk algınlığı açılışını yaptım... Boğazım yangınlarda

Ezel'e giren, Behlül dört bölüm sonra öldülücekmiş... iki yakışıklı fazla gelir diye mi? bence mahsuru yoktu... çünkü Ezel izlemeyi bıraktım... Yer Gök Aşk olsun diye Yer Gök Aşkı izliyorum... Hem şahane Kapodokya manzaraları da var.

En sevdiğim t-shirtimi çamaşır suyu ile puanlı yaptım... Peki en sevdiğinse çamaşırsuyu ile ne işin vardı... sevdiklerini böyle mi? korursun.... ben, belki puanlı seviyorumdur, hatta hayatı bile kimbilir.

Bir gün bunları unutacağız demiştim Gamse'ye ... şimdi hatırlayıp gülüyoruz.

Eylül bitiyor ama yaşasın Ekim geliyor.

Anılarımı yazssam para kazanırım galiba...

bu liste gün içinde uzayabilir...