Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Ekim 2009 Perşembe

elmalı pastaya bulanmış anılar


Ambale olmuş bir zihni en iyi boşaltmanın yolu, mutfaktan gelen elmalı pastanın kokusudur. Benimki fırına henüz girdi ve kokusu gelmeye başlamadı ama biliyorum ki, tarçın kokusu eve bir yayılsın zihnim açılacak, tüm yorgunluğum gidecek.

Evde hiç kimse elmalı pasta sevmez. Kocam bir zahmet yer bazen. Bir tek kendim için yaparım . En sevdiğim pastadır. Bursa kokar , Uludağ kokar. Babayla yapılan vapurda sıra beklemeyelim noolur körfezi dolaşalım, hem Karamürsel'de, Annemim sevdiği balıkçıda , yemek yeriz pazarlıkları çınlar kulağımda. Arabanın arkasında üç kardeş tepişmek gelir aklıma.

Teyzemler Bursa'da oturuyorlardı bizde her hafta sonu ama her hafta sonu cuma akşamından yola çıkar, ertesi gün onlarıda alıp Uludağ'a çıkardık. Teyzem benim sevdiğimi bildiği için her hafta elmalı pasta yapardı. Benim tarifim hala o tariftir zaten. Bir hafta sonu gittiğimiz de bu sefer yapamadım dedi. Teyze yapmışsındır, sen benim umutlarımı boşa çıkartmassın diyorum , yok yapmadım diyor. Bir baktım , mutfak tezgahının en üstünde bir tencere duruyor. O tencerenin işi ne orada dedim. Aldım sandalyeyi çıktım, ama yerdeyim, sandalye içeri geçmiş. Teyzem öyle bi korktuki hemen tencereyi aşağıya indirdi, pastada meydana çıktı. O yıllarda lakabımın iskeletor olduğunuda belirteyim yalnız. Öyle iştahlı falan biride değildim yani. . Üç kardeş biz, üç de kuzen ne eğlenirdik. Şimdi altı çocuğun bir araya gelmiş halini düşünemiyorum bile.

Hah koku gelmeye başladı, hiiiç kusura bakmayın şimdi bir dilim pasta ve bir fincan kahve ile kitap keyfi zamanı.

Elli kez yazdığım tarifi, yeni okuyanlar için yineleyelim:)))


elmalı pasta:
Bir paket eritilmemiş margarin.( Ben becel kullandım)
bir yumurta, 5 adet orta boy elma, birbuçuk bardak şeker, tarçın, ceviz, kabartma tozu, vanilya, bir çay bardağı süt. Un

Elmaları rendeleyin, yarım bardak şekerle pişirin. Soğuyunca bir tatlı kaşığı tarçın ve dövülmüş yarım s.b ğı ceviz ekleyin.
Margarin, süt , yumurta ve bir bardak şekeri, kabartma tozu va vanilya ilave ettiğini unla kulak memesinden biraz daha set bir hamur yapın. Daha doğrusu turta hamuru yapın. Hamuru ikiye bölün. Oklava ile açın. Tepsiye serin bir tanesini, üstünede elmalı içi yayın. Diğer hamuruda aynı işleme tabi tutup tepsinin en üstüne yerleştirin. Hadi pişirin şimdi soğuyunca da pudra şekeri serpin. Ben bazen ikinci hamuru merdane ile açar, kurabiye kalıpları ile şekil şekil kesr, elmalı için üstüne dizerim. Kalpler, kelebekler falan çok şık bir görüntü olur. Hatta böyle bir resmini koymuştum bir zamanlar. Durun bulursam hemen koyayım yeniden:)). Evettt yukarıya yerleşti bile resimm.

Not: Dün Cancan bizdeydi,, sokaklara çıktık gezdik yine apartmanı inim inim inlettik. . Size bir bilmecem var bilin bakalım. Ben giderim o gider, arkam sıra tim tim eder:))). Evde aynen böyle dolaşıyoruz. Ben önde o arkada. Ama almaması gereken bir şeyi aldığında, o önde, ben arkada koşuyoruz o da başka.

Not-2. Enişteme karnından beslenme yolu açıldı. Çok önceden düşünülmüştü ama ancak yapıldı. Şimdi konuşması daha düzgün olacakmış ve ciğerleri daha rahatlayacakmış.