Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

1 Haziran 2011 Çarşamba

Bir Haliç gezisi yaptık bu gün... Vapurda dışarıda oturduk. Hafif rüzgarlı,ılık bir hava vardı... Güneş tutulması nedeniyle birazcık pusluydu ama tadına doyamadım. Çayımı yudumlaya yudumlaya keyfini çıkardım bu atmosferin.

Daha sonra , ayın biri olduğunu hatırlayıp, Ayın Biri Kilisesine gittik. Oldukça kalabalıktı. Helin Avşar garibim geç kalmıştı. Sonra gelelim bari dedi...Şarkıcı Jale en ön sırayı kapmıştı. Buraya ne zaman gitsem , mutlaka bir kaç ünlüye rastlarım zaten.Burası aslında Arnavut asıllı bir Ortodoks'un bahçesiymiş. Bu Ortodoksun kızı olan Maria bir gece rüyasında Hz. Meryem'i görürür ve burasının ayazma olmasını ve kilise kurulmasını ister. Gerçektende su bulununca aile kendi imkanlarıle ile küçük bir kilise kurar ve Hz. Meryem'e ithaf ederler. 1700'li yıllarda.
Ayazma; Ortodokslar tarafından şifalı kabul edilen su kaynakların üzerine inşa edilen binalar. Bu binalar daha sonra Aziz veya Azizelere ithaf ediliyor. Halk da Aziz ve Azizelerin göşyaşı olduğunu düşündükleri bu suları şifa amaçlı kullanılıyor ve Aziz ve Azizelere dilekte bulunuyorlar.Kilise iki katlı. Aşağıda ayazma var.Bu suyun şifalı olduğuna inanılıyor.

Kılıçdaroğlu ve RTE'nin kapışması beni sıktı. Bir an önce seçim olsa bitse...Bir tane oyum var, o da ezel ebed gideceği yer aynıdır. değişmez.... O yüzden bu propagandalarla hiç mi? hiç ilgilenmiyorum.Dün akşam; Dayımla telefonda biraz seçim kritiği yaptık. Ordu'yu sordum. Harmanda fındık çok da , dene yok dedi. Dene fındığın içi:))

Hopalılar hepimiz eşkiyayız diye pankart açtılar.Devletin polisi , halkına biber gazı sıktı...

Bu kadar işte...