Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

30 Aralık 2010 Perşembe

yılın son yazısı

Dün gece saat tam üç de pıt diye gözüm açıldı...sanki doingg diye birşey oldu...Sanki iki gündür uyumuşum da uykumu almış gibiydim aynı. O saatte magazin programı izledim....yav bizim küçük Osman bölüm başına 10 binTL alıyomuş...Zuhal Olcay ile taş fırın Haluk sevgiliymiş hehe bu kadar magazin yeter sonra ROZANNE izledim,ebat olarak mı ne kendime yakın bulduğumdan seviyorum onları...sonra sonra bizim koğuşun kalk zili çaldı...Gittim yeşil çayımı yaptım FIRTINA yı izledim...yıllar öncede severek izlerdim,şimdi karga şeyini yemeden oynayan tekrarlarını da aynı zevkle izliyorum...


Hava ayaz mı ayaz ellerim ceplerimde , diye bir türkü tutturabilirdiniz bu gün İstanbulda...Acaip soğuktu.Benim okeycilerle buluşmaya giderken nasıl o kadar hızlı yürüdüğüme şaştım kaldım...Fato masasını yılbaşı gecesi masası gibi donatmış herkesin servisinin yanına hediyesini koymuştu...Valla iyi idi hoş idi yedik içtik güldük oynadık...


Yarın akşam yeni yılı, Naziş"in teeee Anadolu Lisesinden arkadaşı Neslihanların evinde karşılayacağız...Neslihan ve Nazlı"nın yolları bir tek üiversite yıllarında ayrıldı...Naziş Ege üniv.e Neslihan ODTÜ"ye doğru yol aldı,Neslinin kardeşi Candan da Gamse ile hem yaşıt hem meslektaş..Bu ikisinin .ilk tanıştıığımız gün kolkola girip ortadan kaybolma gibi bir egzantiriklikleri de var...O yüzden yarın akşam bizi neyin beklediğini tahmin edemiyorum

Hepinize mutlu yıllar tüm dilekleriniz gönlünüzce olsun