Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

7 Haziran 2008 Cumartesi

GECE GECE -GECEDEN GÜNDÜZE

Şimdi saat gecenin bi yarısı. Hatırla Sevgilinin finalini izledim. Şimdi herkes bir kulp bulur ama bence bitmesi gerektiği gibi bitti.
Zeynepe hazırlanan sahte pasaport ekranda yakın plan gösterilince Gamze - anne aaa senin doğum tarihin dedi. O sırada ben zaten zırıl zırıl ağlamakla meşguldüm.

Kocam sizin dizi olarak izlediğiniz şeyi biz yaşadık dedi , bir final de o yaptı. Savrulduk ey halkım, yerden yere vurulduk, bir nesil kayboldu, unutma bizi .
********************************************************************************

İki gündür evde yoktum ben, önceki gün kuzen Fato'da buluştuk, benim ekiple.Ben evdekileri yolcu eder etmez biraz toparlanıp çıktım.Bilindik yoldan Kabataş sonra Kurtuluş. Fatolar kahvaltı etmeden onlara yetiştim. Ama çıkmadan bir fincan yeşil çayımı içtim.

Ertesi gün de sabah erkenden benim kuzenim, ilkokul arkadaşım, belalım Güldenle işim vardı. Sabah bir daha yollara düşme kal dediler. Bana da daha makul geldi. Eve dönme işi olmayınca, tabi biz cozuttuk. Nişantaşında alışverişin dibine vurduk. Hatta Zuzu aradım yaklaşan doğum günüm dolayısıyla bazı şeyleri ona ihale ettim:)).Akşam Güldene dödük .Kocası ve çocukları dışardaydı. Ben Yaprak Dökümü falan izlemem dedim. Bir odada ben Avrupa Yakasını , o Yaprak Dökümü izledi. Gece bir Beyoğlu yürüyüşü yaptık. Baktım Gülden de kalsam uyuyamayacğım, Cihangirde oturan teyzeme kaçtım, gece yarısı.Bir uyumuşum pes düşmüşüm resmen. Sabah kocamın telefonu ile uyandım. Biz hepimiz kalktık evden çıkıyoruz dedi.Haydi güle güleyin dedim.

Kahvaltı bile etmeden dışarı çıkıp, yapacağımız işi hallettik. Sonra fırından tazecik ekmekler alıp geldik , sucuklu yumurtanın gözüne gözüne vurduk. Eniştem sağolsun, biz eve gelene kadar kim var kim yok kahvaltıya çağırmıştı.Sonra bir kahve faslı yaptık ve ben eve döndüm.Sigara yasağından bi memnunum anlatamam. Vapurda açık havada geleyim derken, milletin sigara dumanını yutuyorduk.Bazen düşünüyorum da İstanbulun tüm ulaşım araçlarını kullanıyorum, bir dışarı çıkınca, karadan denizden, yerin altından. Ha bi helikopter olsa ona da hayır demicem.

Akşam geç olmadan evime vasıl oldum. Kızlarla hemen aynı saatte evde olduk.
Bu sabah biraz geç kalkmak istedim, biraz yatak keyfi yapmak istedim ama kargo geldi. Gelen de çok önemli bir şey olsa bari, lüzümsuz tanıtım dergilerinden biri. Onun için iki saat çantadan kimlik çıkar, imza at.

Gamze okul çıkışı aradı, öğleden sonra-anne Kadıköyde buluşalım, bir şeyler yiyeylim, Alkıma gidelim dedi. Iııh eve gel dedim. Akşama doğru Fethi Paşa korusuna gittik, yürüyüş yaptık. Aletli jimnastik yaptık.Bu günlerde İstanbulun havası süper, hafif rüzgarlı, akşamları serin. Bu günleri çok arayacağız.
ben burada yorgunluktan ölmüş vaziyette boğaza bakarkene, foto Gamsegamse
Koru da muhteşemdi. Biraz da oturup Boğazı seyrettik.

korudan bir boğaz manzarası daha.
Gamsegamseye yakalan bir kedicik
Gece ne kadar güzel yağmur yağdı, balkona çıkıp izledim yağmuru, yağmur yağarken bizim balkondan bir gece mnzarası , manzarada sadece bir rüzgar gülü var ama idare edin. O rüzgar gülünü dün korudan gelirken aldım. Tam gece manzaralık simli mimli))



Şimdi gecenin notu ; Bir kez daha karar verdim ki bu şehri sevmemek mümkün değil...