Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Mart 2012 Cuma

bu günden ve kitap ritüelleri



Bu sabah kahvaltıyı Zuz ile birlikte yaptık, öğle yemeğini de birlikte yedik.Sonra o aldı çıkınını karşıya geçti. Kuzguncuk planımız vardı uygulama fırsatı bulamadık.

Öğleden sonra akşama kadar Gamse'nin tacizlerine dayanamayarak ona kuaförde eşlik ettim.Araya kitaplar girince yarım kalan, Dağın Sesini orada bitirdim. Kuaför bomboştu, uzattım ayaklarımı kitabımı okudum, çaylarım, kahvelerim geldi gitti ve tam iki saat kitap okudum.
Dağın Sesinden bana kalanlar;Dünyanın her yerinde tüm ebeveynlerin ortak kaygılarının olduğu...
Lale ağacı... Boyu 25 metreye kadar yükselebilen bir ağaçmış ve laleye benzeyen çiçeklerinden dolayı bu adı taşıyormuş...Tulipafera...
Bir Japon Ressam Vatanabe Kazan... 1800 lü yıllarda yaşamış... En meşhur tablosu ;Şafakta inatçı karga...Murakami; bir Japon yazar...İmkansızın şarkısında ki kahramanının adı Vanatabe... Sahilde Kafka'da da Tamura'nın en yakın arkadaşının adı karga idi... Kafka Çekçe'de karga demekmiş zaten.Nedense bu benzerlikleri kurmak hoşuma gitti....

Ve bir Budist özdeyişi... ''Tanışılması zor olanla tanıştım,duyulması zor olanı duydum''
.
Ve şahane manzara betimlemeleri...bir kitap daha fazla ne verebilir insana ben borçlu bile düştüm Dağın Sesine...

Kitap demişken kitaptan ayrılmayalım ve Yeliz'in kitap ritüelleri konusundaki mim ödevimi de yerine getireyim.

Kitaplarımı hiç çizmem, hiç kıvırmam, görseniz kitapçıdan yeni geldi sanırsınız ve bu konuda Zuz tarafından ,kitaplarıma yaşanmışlık katmadığım gerekçesiyle suçlanırım.

Kitap okurken yanımda top patlasa duymam... Oturarak, yan yatarak, sırt üstü ve yüz üstü yatarak her konumda okurum.Ama bir çevre düzenlemesi yaparım.Dağınıklığın ortasında okuyamam.
Okurken yanımda laptop ve not defteri mutlaka olur. Not alırım
bir müzik parçası adı geçse açar dinlerim. Bir tablodan söz edilse açar o tablo nasıl bir şey bakarım. Bir şiirden dize olsa,o şiirin tamamını okumazssam rahat edemem.Kitaba göre ayraç seçerim. Tarihi kurgulu bir roman okuyorsam, bilumum müzelerden alınmış ayraçlar kullanırım,Murakami kitapları için özel kedili ayraçlarım vardır mesela. Çok beğendiğim bir yazarın kitabı çıkmışsa laleli ayraçlar kullanırım.Cancanın sevdiğim resimlerini kitapların arasına koyarım ve sayfalar arasında rastlayınca gülümserim, canımmm derim.

İlkokuldayken tenefüslerde doğru kütüphaneye giderdim ve çalan zili duymadığımdan hep öğretmenim gelir beni alır,sınıfa götürürdü ve hiç bir zaman kızmazdı. Kitabın basıldığı yayınevi, kapak tasarımı, çevirmeni benim için önemlidir. Kırmız Kedi Yayınevinin kağıt kalitesi, kapak tasarımları,YKY nin yazar ve kitap seçimindeki titizliği ve İletişim Yayınları tercihlerimde öncelik taşır. Eğer birine ilk kez kitap hediye edeceksem mutlaka Sevgili Arsız Ölümü ya da Doğunun Limanlarını hediye ederim. Bunları hediye etmemişsem, bu kitapları okuduğunu düşündüğümden ya da bildiğimdendir. Hareket halindeki araçlarda okuyamama halimi yavaş yavaş üzerimden atmaya başladım.

Yalan Dünya bu gece yalan oldu çünkü benim bütün kabilemin beni bu gece arayacağı tuttu...Kıbrıs,Ordu, Ankara ve İstanbul'dan hepsi sıraya geçti:))