Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

6 Mart 2014 Perşembe

kayıt lütfen






Fay Kırıkları/Emine zaten daha önce başladığım üçlemenin ikinci kitabıydı.  Evlenmek üzere bırakmıştık Mehmet ile Emine'yi,evlilik hazırlıkları içinde bulduk. Bu arada Mehmet oyunu kuralına göre oynamayı iyice öğrenmişti. Dini sermayenin kurallarına göre oynuyor şimdi.

Yolum Düştü Amerika'ya/Canan Tan: Bir yurt dışı eğitim öğrencisinin gerçek günlüğü olan bu kitabı çok eğlenerek ve yer yer duygulanarak okudum. Yazarı tanımış olmak, kitabın baş kişisini de yakından tanıyor olmak kaymaklı ekmek kadayıfı yiyormuşum duygusu verdi. (valla canım istedi)))
                                                                






 Söylenmemiş Şarkılar/Canan Tan: Tavsiye Evinde  sohbet ettiğimiz Canan Tan; O gün bir çok kitabını imzalayıp hediye etmişti. Bu da onlardan İçinde dört hüzünlü hikaye var.









 Kılıç Yarası Gibi/ Ahmet Altan: Ahmet Altan'ın belki de en güzel kitabı. Zaten iki kitabını sevdim,biri bu bir diğeri de ''İsyan Günlerinde Aşk ''. Bu iki kitabı da okumadıysanız okuma külliyatına katın derim. Bakın her kitabını okuyun diyor muyum?))...''Aşk kılıç yarasına benzer,iyileşse bile izi kalır'' kitabın cümlesi belki de çıkış noktası. Arkada meşrutiyetin ayak sesleri, Makedonya ayaklanması ve Abdülhamit devrindeki jurnalciliğin geldiği nokta var. Abdülhamit cinayet romanlarına çok meraklıymış. Yabancı dildeki yayınları  getirtir,tercüme ettirirmiş. Belki de kuşkucu yapısını,  hafiyeliğe merakını bunlara borçludur. geçen aydı sanırım o zamanlar yabancı bir yazarın içinde Abdülhamit'in de olduğu bir dedektiflik romanı yeniden yayınlandı. Ama Naziş bir türlü bulamadı o ayrı. Yayınlandığını okuduk kendine ulaşamadık. yayınevine yazacaktı,bilmiyorum yazdı mı?...Bu kitabı yeni yayınlandığı yıllarda bir gece Zuz'da okumuştum. geçenlerde arkaaşlarla bir sohbet sırasında bu kitaptan söz ettik. Damağımda bıraktığı tat geldi aklıma. Ama kitap ben de yoktu. Sonra ''Alkım Kitapevin'''de gördüm. Tüm Ahmet Altan kitaplarını basmışlar ve üç liraya satıyorlardı,hemen saldırdım tabi. Ama İsyan Günlerinde Aşk yoktu.Bulsam onu da alırdım.Çünkü onu da Zuz'dan okumuştum.

Kayda girsin bunlar da dedim vee gittim.

Bugün tedavimi yapan Kazım Bey, kaç kitap okudunuz diye sorunca bu yazıyı yazmak geldi aklıma...