Gökyüzü yere ne kadar yakındı ve ne çok yıldız vardı. Sanki elimizle tutacak gibiydik. Her yer insan doluydu. Arabaların radyoları açıldı vemerkez üssünün Kocaeli olduğunu öğrendik. Çok acılar çekildi. Manzara anlatılacak gibi değildi. Günlerce evlere giremedik. Bizim talihimiz bahçeli bir evde oturmaktı. Zaten bahçede yiyorduk yemekleri. Akşam olunca Oya ve Zuz işten çıkıp bize geldiler. Depremin ertesi akşamı baktım o zamanlar mimarlık öğrencisi olan kuzenim Ahmet elinde bir battaniye ve yastıkla çıka geldi. Kapıda onu göyle görünce gülmekten öldük. Sen de mi Lale Ablana koştun diye. .
Bu gün hiç unutulmasın ve hiç yaşanmasın bir daha. 17 ağustos tarihi güzel günlere kodlansın...
Bizim Cemo'nun yani Cemre'nin doğum günü bu gün. Ercan ve Banu'nun küçük kızları...Deprem olmasaydı o gün ilk doğum gününü kutlayacaktık. Sonra iki üç yıl daha annesi ona doğum günü yapmadı.Ne zaman büyüdü arkadaşlarıyla kutlayacak zanmana geldi o zaman yaptılar.

İyi ki doğdun Cero, mutlu sağlıklı yıllara.... Çok sağlıklı çok keyifli bir yaş olsun ve elinde hep bir per'in olsun..( Cero biz küçükken , okey oynarken yanımıza gelir ve Annesine...inşalah bir per'in olur annecim derdi çok gülerdik. Okeyde elde üçlü varsa ona per deniyor bilgiisini de oynamayanlar için ekleyelim:)