Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

8 Ağustos 2012 Çarşamba

işte böyle böyle


Bizim dünümüze damgayı yine olimpiyatlar vurdu. Potanın Perilerini yüreğimiz ağzımızda izledik,Melissa May ile sevindik, Nevin Yanıt'dan bir madalya bekledik ...olmadı ama Türkiye rekoru geldi hiç olmazsa...

Bugünkü filmim Balkan sinemasından Sessiz Düğün...Nunta Muta...Silent Wedding
1953 yılında, komünist yönetim altındaki bir Romen köyünde genç çiftler evlenmektedir. Eğlencenin dorukta olduğu ve acı olayları bile gülerek karşılayabilen bir halk, Sovyet lideri Stalin’in ölümüyle ulusal yas ilan edilmesi sonucu eğlenmeyi bırakır. Bu sırada düğüne müziksiz ve çalgısız devam edecek olan insanlar, ilginç bir düğün yaşayacaklardır.
Filmi daha önce de izlemiştim ama Kocamla bir kez daha izledim.Hatta baktım şimdi, 13 eylül 2010 da izlemişim:))Filmin en önemli sahnesi düğün sahnesi...kadeh tokuşturulmadan önce bardakların bezlere sarılmış olması, gelinin babasının gürültü yaptıkları için çatal bıçakları toplatması, çoluk çocuğun ağzının bağlanması, çalgıcıların çalıyormuş gibi yapması vs. hele bir "kulaktan kulağa" var ki bu kadar olabilir dedim.Ha bir de filmin başlarında bir ütü yapma sahnesi var, en favori sahnem diyebilirim.Evet bu filmi izlenilesi filmler kategorisine koydum.

Bir de biz şimdi böyleyiz


ama eskiden böyleydik:))
Birbirimizin en mutlu anlarında en acılı anlarında hep birlikte olduk hatta büyüklerden bile daha çok diyebilirim. Birlikte çok eğlenen hatta çılgınca eğlenen bir ekibiz gördüğünüz gibi yaş ortalamalarımız aynı gibi. Aramızda birer ikişer yaş var neredeyse... Ben bu ekibin en büyüğüyüm. En son Cucu'nun düğününde hep bir araya geldik. Bundan sonra ki randevu kimbilir nerede ve ne için...