Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

29 Haziran 2008 Pazar

pazar pazar


Rüzgarlı bir hava var dışarda, perdeler uçuşuyor, kahvaltı masası hala toplanacak. Gamsegiller yine firar da balkonda geziyorlar. Gamze onları yaz tatilinde bir arkadaşına bırakacağını müjdeledi bana. Geçen yıl Bodrum da bir ay fink attılar bizimle.
Ev ahalisi de firar da bu gün, kocam da dahil. Ama o bir farkla, çalışıyor bu gün ))). Gamze arkadaşlarıyla buluştu, Nazlı taa perşembe gününden beri Zuz da. Zuz da havuza gitmiş. Beni de İlmiyem aradı ama yok dedim; bu gün yatıp yuvarlanıcam.Yani vaziyet kısaca böyle.

O bahsettiğim garip ötesi kitap bitti. Yine aynı şeyi söyledim kitabı bitirince ; niye yazmış ki bu kitabı, Hadi yazan yazmış da basan niye basmış. Hadi yazan parayı verdi bastırdı. Peki alan niye aldı . Ben niye okudum bi kitabı yaaaaaaaaaaaaaaaa. Peki sonun da ne oldu. O kadın niye öldüktaen sonra hortlak gibi gezdi durdu. O adam niye o kadar salaktı. Erotik desen erotik değildi kitap, e niye o kadar yatak olayı detayına girilmişti.Şimdi diyorum ki ; bir başlık açayım, ''BEN BU KİTABI NİYE OKUDUM''.. Varsa yazın üle, ben şimdi bu kitabı niye okudum, eee noldu lenn şimdi. Yoksa devamını yazacakta , kıtır mı atıyo. Yani ticari kurnazlık mı??. Yazın ki yalnız olamdığımı bileyim. Hatta facebook ta bu başlık altında grup kurayım)). Alemlere yayılayım, şan vereyim, ünüm dünya durdukça sölensin he!!


Bizde bu sıralarda ne piştiyi , uzun zamandır yazmıyorum. Hiç bişe pişmiyo aç bilaç geziyos dermişim, ortamı gerermişim. Hep bilindik şeyler pişiyo da ondan yav. Yeni denemeler modunda değilim. Aslına bakarsanız hiç bir şeyin modunda değilim. Üzerime serpilen bu miskinlik havası bir geçsin. Bakarız o zaman

Bu pazar pazar yazılan yazı burada bitsin artık, ben de gideyim, yatayım yuvarlanayım.