Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Aralık 2014 Perşembe

yaza yaza

 Aralık ayını da yarıladık, yeni bir yıla doğru yaklaşıyoruz. Biz yeni yılı gelecekte görürken acaba birilerinin geçmişi olabilir mi bizim geleceğimiz? ...Ay şaşırmayın okuduğum kitap yüzünden böyle hislere kapılıyorum :)Ayrıca bu kitabın ilk okucularından biri olma ayrıcalığını da yaşıyorum...Human Form ''GERÇEK'' adlı kitabın yazarı yok, daha doğrusu ikinci kitap ''GÜVEN'' de tanışacakmış bizimle...Ben çok bilim kurgu okumam biliyorsunuz. Ursula L Kuin'e bile bin naz niyaz ederim. Ama  bu kitaba başlar başlamaz 151 sf okumuşum... Çok akıcı bir dille yazılmış ve insanı içine alan bir kitap.

 ''Herkes kadar sıradan bir hayat yaşarken, bir sabah uyanıyorsunuz ve size aslında insan olmadığınız, sentetik ortamda üretilmiş bir denek olduğunuz söyleniyor. Genlerinizin DNA'dan değil, XNA'dan oluştuğu, çok gizli bir projenin önemli bir parçası olduğunuz gerekli bütün kanıtlarla beraber size sunuluyor. Bir yanda hiç bilmediğiniz bambaşka bir varlık düzeyi, diğer yanda bildiğiniz güvenilir insan olma hali''(arka kapak)
Geceleri yatakta e-kitap okuduğumdan söz etmiştim... Dublörün Dilemması/Murat Menteş...Murat Menteş okumak bambaşka bir okuma deneyimi... Kendi okuyucu kitlesi olan bir yazar... Kitap tavsiyelerinde bulunurken  düşünürüm  hatta kıyamam kötü bir söz söylensin... İnsan dimağını oradan oraya atan bir yazar...Dün akşam ''Kısa Çöp Tarihi'' adlı bölümü okurken ya da ''Kim bu Whitcomb Judson''adlı bölümü okurken bu okuduklarım hep aklımda kalsın istedim...

 Bizim mutfak pek keyiflliydi dün...Kalpler,çiçekler,kelebekler ve onlarin arasında koşturan tavşanlar...Tarçınlı,zencefilli,ballı ve kuru yemişli kurabiyeler. vardı..
Bizim evin temizlik günüydü dün ve ben fevkaledenin de fevkinde yoruldum.Ama bugünün benim resmi olmayan tarihime yorucu,temizlikle uğraşılan bir gün olarak kayda girmemesi için bakın bakın neler yaptım.
Önce kendime misler gibi bir kahvaltı hazırladım ve kahvaltımı yaparkende,bir Rus yönetmenin çektiği İtalyan adlı şahane bir film izledim.
 
(Vanya, uzak bir Rus kasabasındaki sağlıksız bir yetimhanede yaşayan 6 yaşında bir yetimdir. Vanya ve orada yaşayan diğer çocuklar için yaşam, zengin bir aile tarafından evlat edinilmedikçe umutsuzdur. Vanya’yı evlat edinmek için İtalyan bir çift gelir. İdari düzenlemeler yapıldığı sırada, oğlunu arayan bir kadının ortaya çıkmasıyla işler sarpa sarar. Vanya, annesini bulmak için yetimhaneden kaçar ve ülkede seyahat etmeye başlar.
Berlin Film Festivalinde ödül alan bu filmi Rus yönetmen Andrey Karavchuk yönetmiş).



Ardından da ya Allah ya bismillah dedim ve yanımda da bir yardımcı ile giriştik eve..
Temizlik bitince de güne iyi başladım madem iyi de bir nokta koyayım dedim ve kurabiye yaptım.Temizlik kokusuna tarçın ve zencefil kokusu karıştı..



(elma kavanoz ''Mutfak Hikayesi''nden... TIK
Hadi kurabiyeye geçelim artıkkkk derseniz  yok onun için ''Seferberlik Yemek Tarifleri''nin facebook sayfasına gideceksiniz işte buradan Tık...


E pişirdik, izledik, okuduk, temizledik de hep evde mi oturduk yani olur mu  hiç :) 
 Bir de, bir etkinliğe katıldım bu hafta... ''Tavsiye Evi ''nde  kadınların kendi vücutlarında en çok mesai harcadıkları şaçlardan konuştuk. Saç rengimizi değiştirirken nelerden etkileniriz, kimlerin fikri önemlidir, evde saç boyuyorsanız bekleme süresi olan o 40 dk da neyle oyalanırız gibi konuşarak L’oreal Paris’in yeni ürünü “Intense Excellenc ile tanıştık.Bana bakar mısınız nasıl inceliyorum. Sanırsınız dünyanın sırrını keşfedicem...Ama öyle demeyin saçları neredeyse 20 yıldır boyanan biri olarak elbette ki benim için önemli bir konu :)

 Bu tür etkinliklerin en büyük getirisi de bambaşka insanlarla tanışmak mesela taştan tablolar yapan bir arkadaş ile tanıştım. Çok nazikti, hepimize ufak ufak  taş üzerine yaptığı  boyamalardan hediye getirmişti. Ben hemennn Ayvalık'a niyet edip bu evli magneti kapıverdim, baykuşlu da çok güzeldi onu da aldım :)Taştan bir mahalle evi panosu var instagram hesabında bayıldım... tastantablolar olarak arayabilirsiniz...




E hadi ama ben gideyim artık...