Bloğun bu halinin hiiiç keyfi yok. Neyseki dışardan okuyanların nazik mailleri var... yaz biz okuyabiliyoruz diyen...Bundan beş yıl önce ilk bloğu açtığımda hemen pıt diye yorum düşmüş şok olmuştum. Halbuki kısacık bir merhaba yazısıydı. Viyana'dan bir blogcu arkadaşımız Kelebek ilk hoş geldin yorumunu yazmıştı. Okuyabilenler arada ceee deyin yahu:)))
Dün akşam çok yorgunum derken - yarına programın yok mu diyen Kocakişisine oracık da hemen bir program sundum. Yarın sabah kalkıyoruz , simitlerimizi neyin alıp Kuzguncuk'da deniz kıyısında kahvaltı yapmaya gidiyoruz dedim. Naziş facebookdan yaptığım anonsu duyup gece eve döndü. Yoksa Neslihan'da kalacaktım dedi.
Sabah Naziş'le biz zırt diye uyandık. Elimizden gelen gürültüyü yapıp kocamın uykusunun açılmasını sağladık ve dokuz buçuk gibi tıngır mıngır yokuş aşağı indik kendimizi Kuzguncuk'da bulduk Çengelköy börekçisinden kıymalı böreklerimizi aldık. Hatta fırındaydı çıkmasını bekledik. İstanbul'un en güzel poğaçalarını yapan Dilim Pastanesinden poğaçalarımızı aldık. Simitleri bizim mahallenin simitçisinden almıştık.Hemen İsmet Babanın yanındaki parka konuşlandık.
Kahvaltı bitince hadi Çengelköyde içelim kahveleri dedik ama kalabalık korkunçtu. Hadi bi Üsküdar'a doğru gidelim dedik. Üsküdar da Naziş GALATA dedi. Karaköy motoruna binip Karaköy'e geçtik. Kamondo Merdivenlerinden yukarı çıkıp Galataya geldik
sabah kahvemizi hemen kule dibindeki kahvede içtik.
. Geçen yıl İZ kanalında belgeseli gösterilmişti. Çok ünlü kişilere ev sahipliği yapmıştır ve yapmaktadır. Ben buranın dış görümünü çok severim.İstanbul'u 360 derece görebilen bir konumdadır. Doğan apt.nin önünden geçip ilk yokuştan yukarı İstiklal Caddesine çıktık. Atlas Pasajıydı, Suriye Pasajıydı yok Halep çarşısıydı derken Naziş dilim damağım kurudu dedi ve Özsütte çay pasta molası verdik.
Bu gün İstiklal caddesi ve Taksim'de eylem günüydü. Hemen her zaman , mutlaka bir eyleme sahne olur ama bu gün hepsi bir araya gelmişti. Bir ara kalabalıkta sıkıştık. Kendimi kötü hissettim . Naziş - Anne şuraya gir dedi neyseki bir dükkan arasına girdik . Beş on dk bekledik ama gittikçe sıkıştı. Bir de meraklı kalabalık olayı iyice içinden çıkılmaz hale getirince - geri gidip ara sokakdan Sıra selvilere çıkalım dedim. İyi ki aklıma geldi. Zaten 10 mt falan yürüyünce Sıra Selvilere açılan sokağın başına geldik. Bambi'de biraz soluklandık , bir şeyler atıştırdık ve evin yolunu tuttuk. Ev gibisi yok valla:))