Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Mayıs 2008 Cuma

bu kez sahiden geldim))))

Bu gün bir bilgisayar hikayem var. Yabancı değil yav, bizim bilgisayar:)).
Bir kaç gün önce sabah bilgisarı açtık, yani açamadık. Anlaşıldı bu yine Nurullah'ı özledi derken ben, Nazlı- ay şimdi Nurullah alır bunu iki gün de ancak gelir eve, mahalledeki ayilemizin internet-cafesine baktıralım dedi.Götürdük, kasayı, hiç bir şeyi yokmuş. Problem monitörde dendi. E iyi o zaman dedik.

Asıl hikaye burada başlıyor. Monitör, şu incecik LCD ekranlar var ya onlardan. Capitol Teknosa dan alınmıştı. Oraya baş vuruldu,
CEVAP - kutusu duruyor mu?.
-Valla , kaç kişi kutu saklar bilmem ama , duruyor işte. Yarın getirelim.
Ertesi gün,
-pekiiii faturası nerede.
-Fatura yok-
- olmaz, fatura da olacak, kutuya gerek yok
bankadan geriye dönük ekstre istendi, alındı,
Daha ertesi gün.
- kutu nerde, e fatura olsun , kutu getirmeyin dediniz ya hırrrrr
- tamam tamam , verdiğim numarayı arayın.
numara aranıyor.
-Sol üstteki numarayı söyleyin. Kutudaki S/N numarasını söyleyin. Olmadı monitördeki bandrolden ,SN numarasını söyleyin.
-Ama yok , burada öyle bir şey olmaz ,
-olmalı, olaz sa olmaz
Monitörü söktüm, içinde bandrolu buldum. Kodlayarak söyledim. E elimin tersi, Z zıkkımın kökü.

Takip numarası verdiler, iki gün içinde evden kargoyla aldıracaklar ve taaa Tuzlaya gidecek. Sakın Samsung marka monitör almayın. Alırsanız ve de bozulursa bilgi yarışması var, atlayacağınız parkurlar, geçeceğiniz turnikeler var. Bozuk mu dedim. Al kardeşim, garantisi varsa garantili yok kapsam dışıysa parasıyla tamir et ver. Şimdi kargo bekliyoruz.

Pekiiii ben nasıl oluyr da bilgisayarıma kavuştum. İşte blogculuğun faydalarından birine tanık olacaksınız şimdi.

Dün akşam Zeya , ben ve Ebrucuk Zuz da buluştuk. Yine yaylım yayıldık. Sohbetler ettik. Yedik içtik güldük. Tabiii ben de yukarıda anlattığım olayı onlara da anlattım. Zeya dedi ki - ooo o monitör kim bilir ne zaman tamir olup gelecek. Başka monitör yok mu. Tabi ben yenisini alınca eskisini hemen postalamıştım evden. O zaman ben de fazla monitör var , size vereyim dedi . Gece Zuz dan kalkınca zeyanın eve gittik, monitörü alıp bize getirdik. Kız hem monitörünü verdi hem de eve servis yaptı:))). Ebruyu da İzmire yolcu ettik. Artık ekim ayına kadar yok.

İstanbula bahar göz kırpıp kırpıp gidiyor. Şu anda hava pırıl pırıl duruyor ama serin.Hava durumunu da verdiğime göre artık gidebilirim. iyi bir hafta sonu olsun herkese...