Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

26 Mayıs 2010 Çarşamba

çok faideli iki bilgiyle yeniden düzenlendi:))))))

Çıkarım dediğim Beyoğlu seferine çıkmadım... Bir üşengecim bu günlerde , yemek bile pişirmek istemiyor canım... Bu akşamı balık ve salata ile savuşturduk... Şimdi Kocamın aklına gelse de karpuz kesse diye soteye yattım... Bu gün bizim Sex&City' miz Romantik Komediyi izledim. Valla fena da değildi, oh mesaj kaygu(ı)su yok, görüntüler süper, kızlar güzel, oğlanlar yakışıklı daha ne olsun. İzlerken bir ton da çekirdek yedim. Dilimin üstü kabarmış.

Dün Poly Gelince'yi izlemedim çünküüüü daha önce izlemişim... izlemediklerimin arasına sızmış. Onun yerine Sandra Bullock'un Stewe Hakkında Herşeyini izledim... Tavsiye ederim izlemediyseniz izleyin...Filmin bir de mesajı vardı ama unuttum. Sen elmayı seviyorsan , elma da seni sevmek zorunda değil olabilir... Bu tabi benim fikrim:)

Ordu'dan geldiğimden beri 10 sayfa kitap ancak okumuşumdur. Kafam biraz karışık...
Yarın erkenden İlmiyeme gideceğim...Oturduğu evi üç yıl önce satın almışlardı ama ne semti ne evi sevebildiler ve onu satıp gönüllerine göre bir ev aldılar ... Yarın onun kutlamasını yapacağız yeni evinde...

Bu akşam Canım Ailem izleyip, kitap okuyacağım... program budur.
not: ayrıca bu gün perşembe değil... ama benim saat ayarlarım arada bir böyle şaşıyor... idare edin.

düzenleme: Sabah bilgisayarımı bir açtım hehheeh sayfam ele geçirilmiş,online ziyaretci.com tarafından. Ne oluyoruz üleyn dememe kalmadan sayfam o sayfaya yönleniyor. Hemennnn teknolocik bir kadın olaraktan sayfamın kumanda paneline bloggerden giriş yapıp, yerleşime tıklayıp javascript kısmına girip o zımbıtının kodunu kaldırdım veee sorunu çözdüm. Mağdur ve mağdurelere duyurulur. Aynını yapınız.

düzenleme:2 Anaaaaam şimdi geldi haberi , taze taze yeni çıktı fırından. Almasam , okumasam olmazlardan.
Yaşadığın şehir özgür değilse, sen de özgür kalamazsın!..

Byzantion'dan İstanbul'a uzanan heyecan yüklü, tarihsel bir serüven...

Yedi hükümdar, yedi kadim mekân, yedi gizemli olay ve yalın bir gerçek!

Ahmet Ümit'in beklenen romanı İstanbul Hatırası 1 Haziran tarihinde okurlarla buluşuyor. Romanlarında zengin arka planı polisiye kurgu içinde vermekteki ustalığı ile bilinen Ahmet Ümit'in bu romanı da yine peş peşe işlenen cinayetlerin çevresinde kurgulanmış. Ancak bu kitabı sıradan bir polisiye romandan ayıran birçok özellik var. Her şeyden önce zengin kadrosu ile İstanbul Hatırası, çeşitli kesimlerden İstanbulluyu bir araya getirerek içinde barındırdığı alt öykülerle zengin bir yapı sunuyor. Birbirine bağlanan bu alt öyküler bir yandan gerilimin etkisini artırırken bir yandan da romanı şenlikli ve çok yönlü bir yapıya ulaştırıyor.

Kitabın bir başka önemli özelliği de İstanbul hakkında son derece detaylı bilgi içermesi. Kurgunun içine yerleştirilen bu bilgiler hem okumayı daha meraklı hale getiriyor hem de tarih aracılığıyla çok günümüzün dışındaki öykülerin de kurguya yerleşmesine imkan tanıyor. Böylece Ahmet ümit'in İstanbul Hatırası adlı romanı, başka başka dönemlerin öykülerinin eşliğinde, günümüz İstanbul'unun geniş bir panoramasını oluşturuyor. Tutucusundan modernine, eski İstanbullusundan yeni göç etmişine, milliyetçisinden gayrı Müslim'ine varana dek İstanbullu diye adlandırılabilecek herkes bu kitabın içinde kendi öyküleriyle birlikte İstanbul'un devasa çarklarının dişlilerini dile getiriyor. Binlerce yıllık tarihiyle İstanbul başrolü oluştururken romana girip çıkan her karakter de İstanbul'un nasıl İstanbul olduğunu aktarıyor.