Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

17 Aralık 2011 Cumartesi

güle güle Zuz, pazar, Sümela'nın şifresi

İki gündür bir koşturmacadır gidiyor. Malum Zuz'un Cunda yolculuğu için artık sayılı günler kaldı. Yeni yıla Cunda Meydanında girme telaşında...Dün bize geldi en sevdiği yemeğimi yaptım ona... Tavuklu iç pilav...Yiyemedim tabi ki...şu yemiş kadar oldum lafının hiç bir gerçekliği yok arkadaşlar, test ettim onayladım... Onları canım ciğerli, fıstıklı, üzümlü pilavımı lüp lüp götürürken, karşılarında otlamanın neresine doymuş kadar oldum diyecem Allak aşkına....

Cuma akşamı Zuz'a her hafta sonu mekanı olan Asmalımescit, Kum Saati Sofyalı'da güle güle partisi yaptık. Ama öncesinde Magissam ve Ecem ile bi kahve keyfi yaptım, ADA kitap- cafe'de... Hiç oturmamışım burada, hayrettengiz bişi... Yani bi kere daha denerim o garson çocuk hala öyle mutsuzsa bi daha gitmem. Sevmiyorum , o bu işi zorla yapıyorum, hatır için yapıyorum ifadesini...
Zuz'un partisi güzel idi hoş idi... Ben tabi diyet cola ile katıldım... Gözüm Peren'in tabağında ki soğan halkalarına ve paçanga böreğine bir ara takıldı, bir ara diyorum bakın... Diyet programımdan çok memnunum, acıkmaya fırsatım yok ve hep sevdiğim şeyler. En sevdiğim bölüm gün kurusu kayısılar eşliğinde , bademler... işte o kısım çok keyifli, bademli kayısı dolması gibi teknikler falan uyguluyorum:))

Çamaşır makinemden çok memnunum, uzay üssü alfa gibi programları var ))).. kışlık yazlık kıyafetleri çıkarırken tazeleme ve elde yıkama gibi ...

Dün kızların okulda Alamanların Noel panayırı vardı...Değişik bir adı var , şimdi aklıma gelmedi. Geçen yıl Canla gitmiştik de anamız ağlamıştı kalabalıktan... Bi daha mı? demiştim. gerçi oryantalist, taş işlemeli pembe çay bardağı takımını beş liraya almıştım ama olsun...
Kızlar cıcıkları çıkmış olarak okuldan gelip , serilince biz de karıkoca akşam sineması yapalım dedik. Bilet bulana kadar öldük. Gamsegamse internette son anda vaz geçen birinin biletini yakaladı.Aylardır facebook da fragmanları dönen, Sümelanın Şifresine gittik. Akıl almaz bir kalabalık vardı. Pazartesinin biletleri bile satılmıştı.
Hep derim ya, bazı filmlerde baş rolü, filmin çekildiği şehir oynar diye...Sümelanın Şifresi'de öyle bir film. Gözünü sevduğumun Tirabizonu... doyamadım izlemeye...Ama yönetmenin de hakkını teslim etmek lazım burada...Kocam durmadan- Lale şu evlerin güzelliğine bak dedi durdu...Az kala Trabzona yerleşmeye karar verip çıkacaktık sinemadan...Benim gördüğüm bildiğim bi,r şehir olduğu halde böyle oldum da, hiç Trabzonu görmeyenler nasıl etkilenecek düşünemiyorum bile... Filmde yer yer güldüm hem de çok güldüm. Ama yanımdaki adam gibi tepine tepine değil. Resmen ayaklarını yere vura vura güldü...İnsanların bu evlerinin oturma odasındaymışcasına rahatlığına çok şaşırıyorum bazen...Filmin sonunda da seyirci filmi alkışladı diyeyim anlayın. Bi de benim koca biraz küfürlerde rahatsız oldu...

Eve gelince hiiiç salona bile geçmeden yatak odasına geçtik, çayımızı bile orada içtik. Gamse'de laptopu kucağında pikniğe geldi yanımıza... Naziş çoktan sızmıştı...Gece herkes uyuduktan sonra, cuma kşamı evde olmadığım için izleyemediğim dizimi izledim...Bir Çocuk Sevdim... Çetin Tekindor süper yine... Burada ki teyze Mısır Çarşısı bombalama olayında, oradan tesadüfen geçerken , sırf boynunda ki kırmızı eşarptan dolayı tanımlanıp, tam da karşı durduğu bir suçla , suçlanıp yıllarca hapis yatan Pınar Selek'e gönderme yapılan bir tipleme...Pınar Selek Davası tam sekiz yıl sürdü ve sonunda patlamaya , bombanın değil, tüp patlamasının neden olduğuna karar verildi...

Tüm gece yağmur yağdı, cama tıpır tıpır vura vura bana arkadaşlık etti...Bu gün de karanlık ve yağmurlu bir hava var.

Ecehancım, yeni yıl kartım hepimizi bir hoş etti, Halikarnas Balıkçısının kendi elleriyle diktiği okaliptüs yaprağının üstünde parmaklarımızı gezdirdik, kokladık... ta bize kadar ulaşmasından ayrıca bir memnunluk duyduk. Sağolasın var olasın....

Valla pazar pazar yine çok ilgilendirici bilgilendirici bir yazı yazmış olmanın hazzını yaşıyorum, daha ne olsun ya...gittim ben