Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Filmdir, falandır filandır

Bugün ilk etkinliği karı koca Üsküdarda ne kadar eskici varsa gezmekti:)) Derdimiz, benim kendime ait oda dediğim yerde bir türlü oturma düzeni sağlayamamış olmak ve kafamdaki bir şeyi aramak. Aradığım iki kişinin oturabileceği büyüklükte bir sedir ya da çok küçük iki pufumsu koltuk.Eskiden fiskos koltuğu derdik öyle. yeni modeller hayvani malesef. Bir tane bulduk ama adam sanırım sayı saymayı bilmiyodu.Neyse anladık ki bize oradan ekmek çıkmaz. Kütüphaneye yollandık. Ödünç kitapları teslim ettim ve dört yeni kitap aldım. Hepsi Babam için... tarihi kurgu seçtim hepsini de...Kütüphanede ki görevli evden çıkamayanlar için evlere kitap servisi yapmakla ilgili bir proje hazırlığı içinde olduklarını söyledi. Böyle durumu olanlar varsa haberi olsun. Kütüphaneden sonra sahilde biraz yürüyüp eve yollandık.Koca beni yolda ekmeye çalıştı ama beceremedi:)) Evde öğle yemeği yedik , klübe kaçtı.

Benim öğleden sonram; yeni kitabımla hasbıhal etmekle, arada sözü geçen müzik parçalarını dinlemekle, mutfakda sulu köfte pişirip, yayla çorbası karıştırırken, çay içerken dahi okumaya devam etmekle geçti.


Sabahları film izleme etkinliği çok yapamadım bu evde... Nedense çok erkende uyanamıyorum, yani yedi buçukda falan ancak kalkıyorum. Biliyorum bu saat bile çok kişi için erken sayılır ama bana gün yetersiz kalıyor o zaman.

Dün sabah çoktandır izlemek istediğim ama izleyemediğim Atlıkarıncayı izledim. Çok acıtan, konuşulamayan bir konuyu çok rahatsız etmeden vermeye çalışılmış çok da başarılı olmuşlar. Ama rahatsız olmamak mümkün değil tabi. Ensest konusu malesef çok ama çok acı ama var... Filmi izlemeyenler olabilir o yüzden fazla bir şey yazmıyorum. Mert Fırat'ı çok başarılı buldum. İçimden, geber dediğim de anladım başarısının dozunu...
Bu sabah da My Fair Lady'i izledim. Tüm zamanların en zarif kadını Audrey Hepburn oynadığı 1964 yapımı 8 Oscarlı film... Yeşilçam türlü versiyonlarını yaptı ve zevkle izledik hatırlayacaksınız. Basit bir çiçekçi kızdan sosyetik bir kadın yaratma projesi:))

Bu akşamın dizisi bizim ev için Muhteşem Yüzyıl. Gamse Valide Sultan bu gece ölüyor dedi...

haydi gittim ben.