Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Mayıs 2009 Pazartesi

O güzelim havaya rağmen hafta sonunu evde geçirdim. Dün Zuz'la sen gel ben gel davasını ben kazandım ve o geldi. Cumartesi gününü gece yarılarına kadar Büyük Ada da geçirdiği için yorgunmuş, Naziş de yine Caddebostan yorgunuydu. Neyse gel kısır yaparız, eski resimlere falan bakarız dedim kandırdım.

Birlikte kısır yaptık, O yine malzemeyi büyük doğruyorsun diye elimden aldı , ben de yoğurma işini yaptım, babam da geldi hep birlikte oturduk güle oynaya yedik. Hep birlikte dediysem Gamse Ortaköy'deydi, akşam katıldı bize. Eski resimlere baktık sonra, saatler sürdü belki, o arada akşam yemek yapmayı unutmuşum heheheheh. Masamız da hala duruyordu. Yumurtalı ekmek kızarttım, yeniden çay demledim kahvaltı mahvaltı bayıla bayıla yediler. Çok Güzel Hareketler Bunları izledikten sonra Zuz evine gitti. Bne de koşa koşa yatağa gidip gazete okudum. Kocam da spor programı seyrediyordu. Benim kaşur kuşur gazete okumama fıtık oldu. Anneler günü ayağına sesini çıkarmadı ama bitince hele şükür dedi .

Benim kabile insanı ya gecenin köründe ya sabahın köründe arar. Sabah rüyamın en güzel yerinde Dayım aradı , fabrikayı fındık zamanı olsun olmasın erkenden açar, sonrada canı sıkılır, geçer telefonun başına:)). Şöyle böyle diye talimatlar verir, yapılacakları anlatır, Zuz'a da söylememi ister. Çünkü Zuz Ablam ilgileniyo deyip , sıyırmış işten:)). Geçen gece de uyumuşum , nasıl bir uyuma hem de , küçük teyzem aradı bi de uyuyomuydunuz diyor. Neyse dayım arayınca bir daha uyuyamadım tabiki. Olan rüyama oldu. Sapsarı bir köpeği nasıl sevip okşuyordum, hayırdır.

Bu gün pazarımız. Kızlar bizi bekle dediler. Birlikte gezeceğiz onlar gelince. Hadi gittim ben iyi bir hafta olsunnn