Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

15 Mayıs 2008 Perşembe

Evden çıkarken

Birazdan evden çıkacağım ama çıkmadan hadi bir yazı attırayım dedim. Herkesi işine okuluna uğurladım. Yeşil çayımı hatta kahvemi bile içtim. Blkonda çiçeklerimi izledim. Yenileri katıldı pazartesi. Kocam karşı balkonun çiçeklerini kıskanıp duruyordu. Sardunya ama ne sardunyalar. Çiçekten görünmüyorlar.Ben de Pzartesi çiçekçime gittim. Bana güzel bir dizayn yap, dönüşte alıcam dedim. Gamze ile renklerini de beğendik. Fiatını duyunca anam o da ne dedim. Hollanda dan ithalmiş. Ülen sardunya bile ithal oldu bu memlekette. Annem sardunyaya para verdiğimi duysa sanırım çok şaşardı. Kır komşunun saksısından bir dal bir iki gün suda beklet, sonra sok toprağa. Eski metot böyleydi. Ne yapalım tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Şimdi benim sardunyalar ve petunyalar komşu balkona nazire yaparcasına salınıyorlar )). Akşam kocam eve gelince balkona çık dedim. Hemen anladı olayı.

Dün tam filmmanya oldum. tam üç film izledim. İlki ''Zambaklar Açarken'' .Altın Küre ödüllü bir film. Babaları ölen dört çocuğun yetimhaneye verilmemek için bablarının öldüğünü herkesten gizleyip , verdikleri yaşam mücadelesiydi konusu. İkincisi ''Fransız Teğmenin Kadını''. Merly Streep 'in bir filmi. O da çok güzeldi. Üçüncüsü yerli bir filmdi. ''Saklı Yüzler''. Bir töre filmiydi o da fena değildi.Bu filmler izlenirken de bi sürü yemek yaptım. Köfteler hazırladım dondurucuya koydum. Akşam yemeğimizi hazırladım. Kızlar gelince çayın yanına eşlik etmesi için kabak mücveri yaptım.

Benim ekip beni Beyoğlunda kahvaltıya bekleye dursun. Ben güne onlardan erken başladığım için onlarla kahvaltım ikinci fasıl olacak. Öğle yemeği niyetine.İngiltere Kraliçesi de bu gün İstanbulda. Sabah kalkınca internetten kraliçenin programına bakıyorum. Gamze gülüyor bana. Kızım şimdi ayağıma dolaşır. Bakayım nerelerde dedim. Vay anasını sayın seyrciler tam da yolumun üstünde . Ben Kabataşa geçicem, o da Kabataş da bir okulu ziyaret edip İstanbul Moderne uğrayacakmış. Bakalım ne etcez. Bir yola çıkalımda. Yani ben yolumu değiştiremem gerekirse o değiştirsin)).
Şimdi çıkmak zorundayım, herkese iyi bir gün olsun...