Dün akşam kocam Lale iki saat sonra 1 Nisan deyince ben tam 30 yıl geriye gittim. Babamla Annem salonda, yani Aksaray Ordu Evinde 1  1-Nisan  dan başka gün olmadığı için, o tarihe  nişan töreni tarihini aldıklarını söyleyince ,  biz iki nişanlı adayı birbirimizin suratına baka kalmıştık.Nasıl yani dedik, insanlar şaka sanıp gelmezlerse.
 Olmadı tabi öyle bir şey  bizim taaa Ordu dan  da gelen cümbür cumaat sülaleyle ve  kalabalıklıkta bizden hiç de aşağı kalmayan kocamın sülalesiyle ve  arkadaşlarımızla hıncahınç doldurduk salonu ve tam 30 yıl olmuş. Hadi nice otuzlara diyelim ve gelelim bu güne.
 Zeya ile sabah 10 da Kadıköy- Haldun Taner  Tiyatrosunun önünde buluştuk .  Çocuklaçocuk'tan Özlem'in bebeği Kerem'e  dünyaya hoş geldin demeye Şifa Hastanesine  gittik. Nasıl şeker bir bebek. Upuzun simsiyah saçları var.  Benim kızlarım bir yaşına geldiklerinde bile onun yarısı kadar saçları olmamıştı.  Özlem'i de ilk kez tanıdık bu vesileyle, Annesiyle de  tanıştık. Özlem hiç de yeni bebek sahibi olmuş biri gibi değildi maşallah ,kilo sorunu bile yok. Kısmete bak dedik biz bebeği  Çocuklaçocuğun diğer ortağı Fulya'dan önce gördük)). Bebek şekerlerimizi de aldık   kalktık. Özlem,  zeya ve bana belli olmaz biz kaynar içmeye bile geliriz heheheh.
 Özlemden ayrılınca zeya ile  iskeleye doğru yürüyelim dedik ve Alkım kitapevine girdik. Ben sırada  bekleyen 20 kitap var almayacağım biraz dolaşırım sadece dedim ama dayanamayıp  A.S.Byatt'ın Oyun adlı kitabını aldım. İki kızkardeşin aralarında oynadıkları bir oyunu ve sonrasını anlatıyor.Arka kapak  yazısı dikkatimi çekti. Yazarın daha önce başka kitabını da okumamıştım. Zeya'ya  söylemedim ama kapak resminde biri zayıf diğeri  kilolu iki kızkardeşin temsili resmi var . Gamse daha içeri girer girmez farketti, kapaktaki resmi. -Hani kitap almayacaktın elindekiler bitene kadar dedi. Bahanem hazır, promosyon vardı, kaçırmayayım dedim)). Ama promosyon işi gerçek valla. Gezen Kitap projesi için alıp bir kaç yere bırakmak istiyorum. Bırakacağım yerleri bile ayarladım. Bir tanesi  İstiklal Caddesi  girişindeki taramvay durağı mesela. Zeya dururmu O da iki kitap aldı ve Alkım önünde vedalaşıp ayrıldık.
 Be deniz kıyısında biraz yürüdüm. Sonra da eve geldim ki Gamse açım açım çok açım diyor. Ben de acıkmıştım zaten   hemen  bir şeyler yedik. Şimdi biraz  evi toparlayıp   kızımla takılacağım...