Bayramlar yaklaşınca 15 gün öncesinden bando takımı olarak izinli sayılırdık.Basketbol maçları başlayınca artık yazılılılar sözlüler bize vız gelirdi. Tüm okul için önemli olan tek şey şampiyonluktu. Bizi ortaokulun basketbol takımından beri takip eden hoca , liseye geçince hoop hepimizi birden takıma almıştı. Okulun en uzak yerinde çalışma yapardık. Yemeklerimizi okulun yatılı bölümünün yemekhanesinde yerdik. Yatılı öğrenciler içinde şenlik olurdu maç ve bayram dönemleri.
Bu gün hem basket hem bando takımından arkadaşım Nurgül'ün kızı Sinem bizim resimlerimizi taratıp facebook'a koyunca hepimiz o yıllara gittik.

Bizim artık İstanbul'a yeniden dönme vaktimiz geldiğinde arkadaşlarımla bizim evin tek toplanmayan odasında veda partisi yaptık. Özel fotoğrafçı gelmişti eve... Ben de az afilli pozlar vermemişim. Akşama kadar bizim evdeydik ama ayrılık vakti geldiğinde Buket Pastanesine gitmiştik. Hiç unutmam pastanede Selçuk Ural'ın güle güle sana yolun açık olsun şarkısı çalmıştı. Ayşegül , bizi yolcu ettikten sonra, kendi bahçelerinin en ücra köşesine saklanıp bağıra bağıra ağlamış. Gece zor bulup çıkartmış oradan Behice Teyze...


