Dün akşamdan başlayalım... Dün akşam ; Ben, Zuz, Zeya ve Ebrucuk bir Kuzguncuk klasiği yaptık. Akşam yemeğini Hayat Kahvesinde yedik. Daha doğrusu yediler , bizim evde akşam yemeği erken yenildiği ve özel bir balık akşamı olduğu için ;Saat sekize doğru beni almaya geldiklerinde ben yarım saat önce yemeğimi yemiştim:)) Çay ve elmalı kurabiyelerle devam etim geceye...Çok güzel bir akşam oldu,bolluk bereket , sağlık, mutluluk, aşk, ve bol seyehatler dolu Hıdırelle< dileklerimizi hazırladık , çizdik boyadık...çok eğlendik çok.Hepimizin dilekleri gerçek olur inşallah.Gecenin sonunda benim deniz balkonu dediğim İsmet Babann Yerine yürüdük. Deniz havası aldık. 1-Aralık da burada sereserpe oturduğumuzu hatırlayıp Mayıs ayında ise paltolu, kapşonlu zor durduğumuza şaştık. Eve geldiğimde kızlar da dileklerini bizim gülün altına koymuşlardı. Birazdan kocamla kahvaltımızı yapmak için Kuzguncuğa ineceğiz hem de dileklerin yazılı çizili olduğu kağıtları denize atacağız. Hayata renk ve hoşluklar katan bu tür güzellikleri seviyorum....
Dün gece Fatmagülü izleyemedim haliyle ama yeni başlayan Üsküdar'a Giderken'e yetiştim.

Kitaba gelince , bu akşam çok ilginç hiç okumadığım bir tarz kitaba başlıyorum... Başlayınca söz edeceğim. Dün bir de çok güzel bir film izledim. Gabriel Garcia Marquez'in aynı adlı kitabından uyarlanan Kolera Günlerinde Aşk. Tavsiye ettiğim , izlemenizi öneririm filmler kategorisne koydum...