Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

16 Aralık 2009 Çarşamba

Çiçekli yazı

Bu gün bu şarkıyı dinledim; gelen benim- Ezginin Günlüğü söylüyor. O söylüyor benim içim gidiyor.

Mahalle arasındaki bir sokakta bir kitap cafe keşfettim. Hiç ummadığım bir yerde. Ve insanlar masalara oturmuş kitap okuyorlardı, benim de böyle bir yerim olmalı bir gün. Hatta masalara kendi ellerimle pişirdiğim tarçınlı zencefilli kurabiyelerimden koyarım.

Akşam Gamse'ye zeytinyağlı biber dolması yaptım, dün akşam söyledi, canı deli gibi istiyormuş:)))

Ağacı hala çıkarmadım, bu sene çok üşeniyorum.

Yarın Can geliyor, bir hafta oldu görüşmeyeli çook özledik. Geçen gelişinde akşam eve gitmek istemedi. Annesi kandırmak için kapıdan çıktı, kapıyı kapattı, o arkasını dönüp salona bizim yanımıza geldi.

Cuma günü okey partim var. Cumartesi artık Beyoğlu ekibimle buluşucam.



Bu gün yürüyüşten dönerken, dolmalık biber almak için yolumuzun üstündeki ' Şok' girdik. Hani Migrosun yavrusu olan. Ya da Migrosun BİM'i diyorum ben onlara. Biberleri seçerken gözüm soğanın fiatına ilişti, 2.390 lira , gerçek fiat mı ddim. Pazarda 75 kuruş, diğer markette de 65 kuruştu. Acaba farklı mı dedim , yook bildiğimiz soğan işte, hatta pazardaki çok daha iyiydi. Herhalde uzaydan falan geldi dedim . Kasadaki çocuk gayet ciddi idi, hiç cevap vermedi. Biberlerin parasını öderken arkamdam kocamla ikisi gülüşmüş. Hadi adam güldü de, kaç yıllık kocası insanın arkasından güler mi? espirikli karım dedi. Espiri yapmadım , gerçekten soğanın geldiği yeri merak ettim, dedim.

Kendime nergis alıcam, kokusu beni sarhoş eder başka bir şeye lüzum yok.Biz ona Ordu'da sümbül derdik. Bir ara fulya dedik hatta şimdi nergiz. Nergis turuncu renkta papatyamsı, daha çok dere kenarlarında olan bir çiçek değilmidir?. Hani Narsis , dereden su içerken kendi görüntüsünü görmüş suda, kendini o kadar beğenmiş ki aşık olmuş, ayrılamamış oradan , sonrada nergis olmuş işte. Bknz psikolojide Narsis Kompleksi. Halbuki bu şimdi nergis diye satılan bizim sümbül biz onu fındık bahçelerinden bile toplardık. Yanında anemonlar olurdu hatta. Fabrikada çalışan işciler , lale diye getirlerdi bizim eve de, ne lalesi derdim meğer yabani laleymiş anemon:))))



Anemon


nergiz sümbül

benim nergisim




Şimdi okuma faslı.
******************************
Artık bu gün oldu:)))

düzenleme: Artık geceleri kahve içmeyeceğim. Eskiden hiç etkilemezdi beni, kahve bardağımı , yanımdaki komodin üstüne bırakır vurur kafayı uyurdum. E zaman değişti, Çelik de değişti tabi, küresel ısınma da kapıda. Sabahı zor ettim. Bir sürü abidik gubidik şey izledim. Eski dizi tekrarlarından tutunda en ucube magazinleri bile. En son bir Türkan Şoray filmi buldum da cila yaptım. En sevdiğim filmlerinden biriydi hemde. Tatlı Meleğim. Ugly Bety uyarlaması gibi olan hani. Ediz Hun da vardı, e daha ne olsun. Yeşil çay yaptım, yanına da havuçlu kek aldım bir dilim. Hey bu sabah yedide ha, Türkan Şoray filmi, o saatte izlendi.