
Resim ,dün gece ki sahur masamızdan...Gamse ile sahura ne yapalım diye düşünürken Gamse; teyzem yani Zuz, pansiyonda kahvaltıya lorlu biber yapıyor, herkes çok beğeniyordu dedi. İlmiyem'de yapardı ben de çok severdim. Yalnız Zuz kırmızı biber ile daha bir renkli yapmış. Biz sahurda sadece kahvaltı yapabiliyoruz. O yüzden bizim için iyi bir alternatif oldu. Çok keyifli bir sahur yaptık. Gamse bize turistik takıldı. Oruç tutmaz ama iftar ve sahuru çok sever:) Sahurda eski filmlere, eski dizilere falan takılırız. Hahah seneler önce , a ne bu ya ,izlenir mi bu deyip burun kıvırdığımız Berivan adlı diziyi, karı koca bir ramazan boyu sahurda hiç kaçırmadan izlemiştik:)) hem de ne heyecanla...Yanılmıyorsam , Sibel Can ve Emre Kınay oynuyordu...
Közde mısır resimleri Ordu tahıl pazarından ama biz tahıl değil nedense takıl deriz. Ola ki tahıl pazarı diye sorarsanız yapmayın öyle bir yanlış:)) ''Takıl '' nerede deyin...Resmi; Özlem ve Güven ile yaptığımız şahane Ordu gününde çekmiştim.Mısırcı- bu abuk kadın da nereden çıktı dercesine bakmıştı bana:)Ordu'da mısır közde yenir biline...

Köyde, harmandaki çam ağacı... son gün yengemle altında oturduk, sahanda köy yumurtası yedik. Sonra da dayım bizi almaya gelene kadar altında yattık.Resmi, yattığım yerden çektim zaten:)

Aktaşlar... Buranın, en başta pidesi meşhur... Dayım ve yengemle kahvaltı yapıp sonra kuzilerle ikinci kez gelince; garsonun bana - aa siz biraz önce de gelmiştiniz dediği benim de- demek ki doymamışım dediğim yer. Teyzemlerin evinin karşısında hemen.

Teyzemin evinin önünde ki erik ağacı... ve balkon manzarası...Ağacın, erikten dalları yıkılacak neredeyse.Teyzemin evi tam limana karşıdır. Benim kocam ömrünü orada geçirebileceğini söyler her seferinde ama hadi desen - İstanbul'a çok uzak der.


Gülay'ın , akıllara ziyan örtüsü...bir çiçek bahçesi...10 yılda bitirmiş.Yakından görmenizi çok ama çok isterdim.


Resim; Niksar yolundan... dağlardan geçerken arabanın içinden çektim...

Çorba...kardeşimin ,Metin'in Niksar'da içtiğimiz sabah çorbalarından... Onun ki, acılı ama sarımsaksız kelle paça idi...Söylemiştim Niksar'da bin çeşit çorba çeşidi vardır diye... Biz yengoşla çeşitli çorbalardan azar azar yiyip tadına bakmıştık. Bu da çok güzeldi.Ben bu lokantada cüzdanımı düşürmüşüm, çantama oyarken yere atmışım:)) biz simit fırınındayken arkamızdan koşturdular...

Yine Niksar'dan bir resim... Niksar simidi.Çorbaları içtiğimiz lokantanın altındaki fırından...

Bu kadar, ramazanın ilk gününden yazacaklarım. Bu uzun günlerde umarım zorlanmayız, çünkü evde ki ramazan havasını çok seviyoruz ailece...İftarlar, sahurlar çok ama çok güzel oluyor.Oruç tutanlara kolaylıklar diliyorum. Serin, leziz, duların kabul olduğu keyifli bir ramazan olsun.
not..CUNDA'ya yolu düşüp de- burası Lalenin Bahçesinin kardeşinin pansiyonu mu? diye uğrayanlara çok teşekkür ediyorum. Zuz çok memnun kalıyormuş. Bazı isimleri unutuyor, valla eline yazın verin. Sonra ben merak ediyorum kimler diye...