Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

27 Haziran 2013 Perşembe

Bizim evin halları

Havalar ısındı ama  henüz tatil havası esmeye başlamadı bizim evde... Kızlarda hala bir telaş var. Öğrencileri gönderdiler şimdi öğretmenler  kendi aralarında yıl sonu yemekleri yapıp ,yıl sonu raporları yazıyorlar...Bu hafta artık okulla vedalaşıyorlar...Bu veda bizim evin örtmenleri için bambaşka bir yola çıkışın da başlangıcı aynı zamanda...Artık Gamsegamse dört yıldır Naziş üç yıldır çalıştığı okullarıyla vedalaştılar. Artık Moda^lı oldular...Geçen gün yeni okullarını gezmeye gittik. 146 yıllık tarihi bir binada yepyeni bir anlayışla yepyeni bir okul. Umarım gönüllerince olur her şey.

Kadıköy^e gittiğimiz gün hava çok sıcaktı,neyseki rüzgar vardı...Kitapçı dolaştık, yemeğimizi ilk kez''Pehlivan'' da yedik.Memnun kaldık. Sonra okula bakmaya gittik. Kocam bir güzel ayarladı, servisler şuradan girsin, öğrenciler buradan içeri alınsın. Ziyaretçi girişi şu kapıdan olsun:))Allahım ya, sanki bize soracaklar:))  Ben daha sonra olaydan koptum , sadece soğuk bir şey içmeye odaklandım. Onlar konuşa dursun, ben gözüme ağaç altı srin bir yer kestirmeye çalışıyorum derkennn, sokak arasında   ağaçlar altında yan yana cafeler  gördüm. Yerini tam tarif etmek isterim aslında ama kendim bile gitsem bulacağım meçhul. Hangisine oturalım derken baktım en dipte, şırıl şırıl şelalesi olanı var,hemen şelalenin yanına  konuşlandım. Suyun şırıltısı bile serinletti bizi...Limonata zencefilli var mı dedim? Naneli olsa, olur mu dediler? Sonra bir baktım, biri elinde bardak,içinde taze toplanmış nanelerle geldi. Naneleri de yokmuş ama hemen yan bahçeden topladılar:))Unutmadan adı,Liva Kafe...




Dün akşam babamı  Niksar'a yolcu ettik. Biraz arkadaşlarıyla hasbıhal edecek. Haremden yolcu ettik,sahilden yürüyerek eve geldik. Benim meşhuur halılı yerimde çay molası verdik . Nasıl kalabalıktı,anlatamam... En üst kısımda yer bulduk. Oturunca ,başın kaldırım hizasına geliyor nerdeyse:)) fotoğraf çektirenler neredeyse saçlarıma basacaklardı:))Buralarda oturmanızı mutlaka tavsiye ederim ama  baharı ve sonbaharı bekleyin. Şu an da kopta gel vaziyetinde, yetmiş iki millet orada...Bir siyahi, karanlıkta Naziş'e  gülümseyince ,iki metre havaya zıpladı,o neydi diye :))))









Kitaplar,haziran ayı kitapları ama malesef temmuz ayına sarktılar,son olaylar kitap okumaktan kopmama neden olmuştu.




Hadi bir de memleket güzellemesi yapayım. Kadıköy'den gelirken bunları görünce hopladım. Hemen -Ayşeeee diye bağırdım. O tezgahın sahibi  Ayşe'yi yıllardır tanırım. Beykoz'un bir köyünden. Beykoz köylülerini kendi kullandığı kamyonla pazara o getirir. Arada pazarda bağırırlar Ayşeeee kamyonu çek diye...Benim bağırtımı duyan Ayşe,sohbete gittiği tezgahtan koştu geldi... Söle bakem,bu meleyconlar kaç para dedim. Valla sabah erkenden ormana çıktım,kendi ellerimle topladım,sabahtan beri 10 liraya sattım ama sana beş lira ,kaç kilo istiyon dedi...Ne kaç kilosu,bir kilo dedim...Hadi bi de tarif et dedim.Annene sorsana dedi...keşke ,keşke dedim keşke sorabilseydim. Bu meloycan denen şey bence yenilebilecek en  temiz ve en doğal şey...Dikenli bir bitkinin uç kızımları, yani filizleri...Bunları  önce haşladım,sonra doğradım ,bol soğanla kavurdum ve yumurta kırdım. Aynen ıspanaklı yumurta yapar gibi... Yumurtaalrı pişince de karabiber serpip servis ettim.Ola ki bir yerlerde rastlarsanız ya da yolunuz Karadeniz'e düşerse yin gari...

E haydi gittim ben...

15 yorum:

  1. Harry Potter' dan sonra Boş Koltuk ite kaka gitti yazım açısından. Konu iyi ama felsefe taşındaki gibi kitabın 3/4' ü hazırlık bence. Sen ne diycem merak ettim. Öptüm allah rahatlık versin. Buralar biber gazı dumanı :(

    YanıtlaSil
  2. Günaydın Lale Abla. Kızların yeni okulları hayırlı olsun. Bitsede bu hafta öğretmenler de tatil yapsa.
    Hepimiz ayniyiz . Olaylardan dolayı bende haziran ayını okumadan geçirenlerdeçi değilim.
    Bol okumalı günler Lale Abla.

    YanıtlaSil
  3. Günaydın Lale Abla. Kızların yeni okulları hayırlı olsun. Bitsede bu hafta öğretmenler de tatil yapsa.
    Hepimiz ayniyiz . Olaylardan dolayı bende haziran ayını okumadan geçirenlerdeçi değilim.
    Bol okumalı günler Lale Abla.

    YanıtlaSil
  4. Günaydın Lale Abla. Kızların yeni okulları hayırlı olsun. Bitsede bu hafta öğretmenler de tatil yapsa.
    Hepimiz ayniyiz . Olaylardan dolayı bende haziran ayını okumadan geçirenlerdeçi değilim.
    Bol okumalı günler Lale Abla.

    YanıtlaSil
  5. Kızların yeni okulları hayırlı olsun.Severek gidip gelirler inşallah.Bu arada Lale Abla (herkes lale abla diyor ben de samimiyetinize güvenerek öyle diyim)bu meloycanlar bildiğin ot, nasıl olur ki tadı?Kardeniz seyahati yapmayı çok istiyorum inşallah giderim ve yerinde yerim :)

    YanıtlaSil
  6. Lale Hanım,
    Yoksa eski adıyla Kadıköy Kız Lisesi mi kızlarınızın yeni okulu?
    146 yıllık deyince siz, aklıma o güzelim mermer köşk geldi de.. Okulun '94 mezunlarındanım ben.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  7. Gamze,bana tabiki de Lale Abla diyebilirsin.
    Evet Meloycan bildiğin ot:)Karedenize yolun düşerse,Lale Abla sözünü etmişti de,bir tat bakalım.
    Öğrenciyken bir arkadaşımın evine gittik. Annesinin misafiri vardı,çay masasındalardı...Masada bin türlü yiyecek...Misafir kadın, ağzına yeşil,turşumsu bir ot attı ve ooooh kendimi Artvin dağlarında hissettim dedi.Ben de merak ettim ama ağzıma atmamla ölüyorum sandım, garip,dikenli bişi dilime yapıştı.Zor çıkardım. Diyeceğim o ki, bu tür şeyler biraz da damak alışkanlıklarımızla ilgili:)

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Seda

    Okul,eskiden Rum okuluymuş. Şimdi orayı Boğaziçi Üniversitesi aldı ve ilköğretm okulu yapıyor. Boğaziçi Mezunlar Derneği bu tür tarihi binalarda eğitime çok önem veriyor. Arnavutköy'de ki okulları da böyle bir tarhi bina

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  9. Güzel bir paylaşım olmuş.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar Lale Ablacığım,

    Sabah sabah kalkar kalkmaz yazını okuyuverdim. Kitaplarını da hemen baktım. Ben de Boş Koltuk'u çok merak ediyorum. Okur da karşılıklı yorumlarız artık :)

    Ben de bir Kafka yazısı yazdım, ilgini çeker diye umuyorum, gel oku yorumla!

    Sonsuz sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. Değişik otları yemeyi severim ama bunu hiç görmedim. Bizim pazardakilere bir sorayım bakim:) sevgiler.

    YanıtlaSil
  12. Sanırım neresi olduğunu anladım. Yakın zamanda önünden de geçtim. Hayırlı olsun, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  13. Lalecim o otu merak ettim. Gugıldam baktım, melocan diye çıktı. Sarmaşık türü dikenli bir bitkiymiş. İzmir tarafında varmıdır acep dedim ama sanırım sadece Karadeniz tarafındaymış. Tadına bakmak isterdim bak.

    YanıtlaSil
  14. Kızların okulu ne güzel.Hayırlı olsun.
    Ot yemeğin ne güzel olmuştur kimbilir. Bütün otlara bayılırım ben. Ama bu otu duymamıştım.

    YanıtlaSil
  15. Her bloğunuza girip sizi okuduğumda bana iyi geliyorsunuz,şu an olduğu gibi.Kızlarınızın yeni okulu hayırlı olsun.Kitaplar bende de biraz rafta kalmaya başladı,ama almaktan vazgeçmiyorum,elimin altında olsun,seviyorum.Otlar alışmak gerek tabii,bizim Giritlilerin filizine benziyor,biraz.Zaten siz ne pişirseniz,sevginiz ekleniyor ve lezzeti bir başka oluyordur...
    Şimdilik bu kadar,sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))