Çoktandır bizim sınıftan haberler veremedim size...Kargolar gitmeye devam ediyor...Öğretmenimizden tam liste istedim. Burada yayınlayacağım ki , kargosu ulaşanlarda tam olarak haberdar olsunlar...Eğitim materyallerini tamamladık sayenizde...Hatta güzel bir stoğumuz da olmuş. Şu anda pazartesi teslim edilecek beş kargo daha şubede bekletiliyormuş. Ne diyeceğimi bilemiyorum, hiç ummadığımız bir şeyle karşılaştık, öğretmenimiz de aynı şeyi söylüyor. Gidenler karşısında o da çok şaşkın ve bir o kadar da sevinçli. İhtiyaç fazlasını Milli Eğitim kanalıyla bizim adımıza başka okullarla paylaşacak..Böylece çok daha fazla çocuğa ulaşmış olacağız... Bundan sonra gönderi yapmak isteyen olursa lego gibi oyuncaklara yönelsin diyoruz.
Artık oralarda kar yağışı başlamış. Köyde grip salgını olmuş ve çocuklar üç gün okula gelememiş...Öğretmenimiz de nasibini almış o da hastaydı...
(nerelere ulaştığınızı görün diye
Bugün Gamsegamse ile evdeydik. Naziş ve kocam arkadaşlarıyla program yapmışlardı... Biz de akşama kadar yattık yuvarlandık. Ben ''Sözcükler'' dergisinin 40.sayısına takıldım biraz. Nedim Gürsel'in 2013'de çıkacak olan kitabından bir yazıyı yeniden okudum. Venedik'de bir filmin bir romanın içinde gibi gezip Venedik'de Ölüm filminin ve romanının izinde Lido'da uyanıp, Venedik sokaklarında gezdim. İnanılmaz bir tat aldım yazıdan. Hatta satır alti çizmek adetim değildir onu bile yaptım.Romanın ya da filmin konusunun geçtiği zamanda Venedik'de kolera salgını vardır.Şöyle der romanında Thomas Mann; Aschenbach, kolera hakkında bilgi edinmek amacıyla dolaşmaz kenti , ama Tadzio^yu izlerken gerçeği öğrenir... Bu cümleyi okurken, bizim içinde aynı şey söz konusu olmaz mı ? diye düşündüm. bambaşka amaçlarla gezinirken, öğrenmek amacında olmadığımız neleri öğreniriz.Ve sorar yine Thomas Mann-Sıradanlıktan uzaklaşmak,eşsiz ve olağanüstü bir yer bulmak için nereye gitmeli....Ben de sorarım -var mı? öyle bir yer.
Sözcükler dergisinin 50.sayısı ocak ayında çıkıyor, takipçilerin bilgilerine...
Bugünün spesyali, yine benim uydurma bir kapalı pizzamsımdı:) Dün akşam Gamse eve gelirken pastane pidesi almıştı... Sanırım poğaça hamurundan yapıyorlar... Yememiştik duruyordu... Hemen onu enine ikiye böldüm. Dolapta soğanla kavrulmuş,kıyma vardı, onu arasına koydum, üstüne de kahvaltılık biberli sosumuz vardı ondan gezdirdim, ikinci parçayı üstüne koydum, fırına sürdüm. Hemen çayı da demledim. Şahane bir ikindi mönüsü oldu..
.Bu arada 2013'ün ilk raqndevusu da ajandaya kaydedildi
.
Haydi gideyim ben gece yarısı oldu...
Pideden ne güzel şey çıkarmışsın ortaya. İşte kadınlık budur. Bende senin en'lerinden "Yasak Aşkı" izledim biraz önce. Çok beğendim.
YanıtlaSilÇok güzel,bazen bende evdeki makzemelerden uydurur eve böyle sprsiyaller çıkarırım ama canım isteyecek ve karnım aç olacak:)
YanıtlaSilKapalı pizzamsı çok hoş görünüyor. Yaratıcılık böyle bişii :))
YanıtlaSilMutfak becerine hayranı Lale'cim, şahane :)
YanıtlaSilOkulla ilgili etkinliği kaçırmışım galiba :(
koca bir koli de bende duruyor. ne yapsam. daha kargoya veremedim. Epey malzeme var içinde, az buz değil. Bir daha ki sezonu mı bekleyeyim. başka okul adresimi verirler Lale ablacım. bana yardımcı olur musun.
YanıtlaSilZeynepcim sen ver onları kargoya,onlar orada ayırıp fazla olanları başka okullarla paylaşıyorlar zaten...
YanıtlaSil