Dün sıkıcı bir yazı yazmışım. Ama bu gün hava o kadar güzel ki, yalancı bahar öyle bir sızmakta ki içeriye mümkün değil sıkılmak.
Sabah kahvemi içtim, şöle en sertinden zınk diye kendime geldim. Bİrazdan Gamsegamse sınavdan gelecek, anne ben biraz yatıp, öyle ders çalışayım diyecek, vapurdan da mesaj çeker, gelince ne yiyeceğini sorar. Bizim sülalede iki cins kadın var. Ne yese kilo almayanlar ve su içse top top et olanlar. Gamse, Zuz, Ayşe, Emine ve Mecbure teyzem bu gruptan. Bunlar yatıp kalkıp yerler, her an yiyecek bir şey aranırlar. Ve ikinci grubu da sürekli kontrolsüz yemekle suçlarlar.
Bu gün evdeyim ama yarın Ayşegül'le Dragos sahillerindeyiz. Ayşegül'den söz etmiştim daha önce , çocukluk arkadaşım. yarın onunla başka bir çocukluk arkadaşımıza Nimet'e gidiyoruz. Biz Ordu Zaferi Milli Mahallesi Zafer sokağın en ünlü kız çetesiydik. ıslıkla haberleşir. Hiç bir sinema filmini kaçırmaz, deniz mevsimini ilk biz açar, sigara falları bakar, bahçelerden mandalina çalardık. Üstelik de üçümüzün de evinin mandalina bahçesi varken. Nimetlerin fıstık çamı vardı. Onların evinin damına çıkar , kozalakları düşürür,içlerinden çıkan fıstıkları yerdik. Nurlar içinde yatsın Ayten Teyze damdaki kiremitleri kırıyorsunuz diyerek veryansın ederdi bize. Kahramanımız o zamanların protesti Jane Fonda idi. İkisi de benden üçer dörder yaş büyüklerdi. Ama bana hiç küçükmüşüm gibi davranmazlardı. Bazen Ayşegül arada abla de kız derdi ama hiç abla demedim.
Daha sonraki yıllarda biz İstanbula geri döndüğümüz de, hayatımın bu kısmını yazmıştım, istanbulada doğdum ama annemin en büyük ve evli tek çocuk olması, dayılarımında annem evlendiğin de daha çok çok küçük olmaları nedeniyle babam ailedeki ikinci erkek konumuna geçmiş. O yüzden her aksaklıkta biz Orduya gitmişiz. Dayılar işten , fabrikadan anlamaya başlayınca da yine İstanbula döndük. Nimetle benim İstanbul sokaklarında bir ay süren bir maceramız var. O İstanbul Bankasında işe girmişti. Kendine düzenli bir yer sağlayana kadar bir ay biz de kalmıştı. O sürede aynı odayı paylaştık ve çılgın haftasonları geçirdik. Daha sonra evlenip Antalya 'ya yerleşti. Şimdi o da geri döndü. Yani üçümüz sonunda aynı şehirde buluştuk. Kulağımda annemi kaybettiğim de arayan Nimetin sesi, Behice Teyzeni kaybettik diye arayan Ayşegülün sesi ve bunların arasında süzülerek gelen taa 70li yıllardan gelen ıslık sesleri. Benim ıslığımda Lovestory yankılanıyor. Aramızda dolaşan kitap Marx Gallo dan İktidar Çarkı. Jerzy Kosinski den Boyalı Kuş.
Şimdi kendime bir çay almak üzere mutfağa gidiyor ve yazının devamını yarını anlatmak üzere bırakıyorum
NOT: laleninbahcesi 16 Ocak da sessiz sedasız üç yaşını bitirdi. Üç yıl da ne çok şey paylaştık. Hepsi için bin teşekkür hepinize
Lale abla ne güzel neşenin yerine gelmesine sevindim.
YanıtlaSilYine zevkle okudum seni ay çok özlemişim yaa.Telkırmadan yaptığım tepsilerin fotoğrafını çekip ekledim yazıma,Ankara'ya gidiyorum hoşçakal.
heheheyt..
YanıtlaSilboyalı kuşlar..
jeyn fondalar..
üç silahşörler gibi kızlar..
hava güzel..
siz dragosun üç gülü..
keyfiniz.. olsun
atalet...
kankiii,
YanıtlaSilNe güzel hikaye ederk anlatmışsın,
Sanki o yıllara gitim,
siz o 3 genç kızı gördüm hayalimde
aynı şehirde buluşmanız ne güzel seneler sonra
umarım harika bir gün geçirirsiniz birlikte
her üçünüze de öpücükler gönderiyorum
iyi günler olsun
tebrikler size ve daha nice üçyıllar geçirin blogunuzda bizimle birlikte :))
YanıtlaSilCanım bugün keyfin yerinde
YanıtlaSiloh ne güzel
Nice 3 yaşlarda hep birlikte olmak dileğiyle
Sevgiler
Yarin ve tüm güzel günlerin sizinle olmasi dilegiyle,sevgiler,...
YanıtlaSilKartal- Maltepe arasını sahilden katetmeyi özledim...
YanıtlaSilBloglararası kitap hediyeleşmesi yapmaya karar verdik.Blogdaki yazımı okursan ayrıntılara ulaşabilirsin.Fikrini yorumlara yazarsan sevinirim ablacım:)
Bu güzel bahçenin çocuğu olmak güzel nice yıllara...
YanıtlaSilLale hanımcım, blogunuzla daha nice senelere inşallah.Keyfiniz hep yerinde olsun.
YanıtlaSilohh! ne güzel arkadaşımın keyfi yerine gelmiş,nice 3 yıllara inşaallah,eski dostlarla buluşmak ne güzel,konular birbirine karışır bir konudan bir konuya geçilir.
YanıtlaSilSana iyi gezmeler diyorum ben kaçıyorum sevgiler.
nice seneler olsun inşallah...ne güzel anlatmışsınız Ordu günlerini...gözümde masal gibi canlandırarak okudum.
YanıtlaSilKeyifli güzel bi gün geçirin inşallah:)
Benim hissettiklerimi aynen mavişannede hissetmiş:))
YanıtlaSilNedense bende hayal ederek okudum.
Küçük lale, genç kız lale, Lale
her evresini hayal ederek okudum..
Telefondaki seslerin beni ne çok etkilediğini tahmin ediyorsundur.
Üçüncü yılın kutlu olsun..
Her şey senin emeğin,senin yaşanmışlıkların..İyi ki varsın sevgiyle
eski dostlar, dragos sahilde yürüyüş, neşen yerinde harikasın lale abla..blogunun 3. yaşı da kutlu olsun sen nice yıllar daha yaz biz de hep merakla ilgiyle okuyalım seni
YanıtlaSilSizi okurken çok imreniyorum. Acaba günün birinde bende ev ahalisini kapıdan işe, okula yolcu edip sabah kahvemi yudumlayacak mıyım?
YanıtlaSilMemo'yu alıp kısa tatillere kaçabilecek miyim?
Ne zaman olacak bunlar :)
lale,
YanıtlaSilözledim ben
çok şeyi,
adını da koyamıyorum
...
ben de 16 ocakta,
evlilikte tam
27 yılımı bitirmişim,
nice seneler diyeyim kendime
...
sevgili lale ablacım niceeee senelere,inşallah ömür boyu hep beraber oluruz,bizi o güzel yazılarınızdan hiç mahrum etmeyin nice güzel paylaşımlara..
YanıtlaSilbeyaz gelincik sizin ve eşinizin 28. yılını tebrik ederim,nicee 30lu,40lı,50li senelere.
sevgili lale ablacım bugün inşallah hoş vakit geçiriorsunuzdur,çok sevindim sizlerin adına ,bu mutlu paylaşımlarınızı yazacağınız yazınızı heyecanla bekliyoruz.
YanıtlaSillale ablaaaa::
YanıtlaSilherzamanki gibi süper bi yazı olmuş::nice mutlu yıllara hepberaber::
svg;
çok öptm
nurdan