Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

23 Ocak 2011 Pazar

Pazar pazar , Arnolfi'nin Düğünü ve Eyvah Eyvah


Akşamdan , pazar günü için yani... Gamsegamse arkadaşıyla kahvaltı yapacağını, kocam öğlene kadar uyuyacağını, Naziş ise sadece cornflakes yiyip hafif takılacağını beyan etti... Süperrr dedim ben de yatakta çay kahve keyfi yapıp kitap okurum... Yani, pazar kahvaltısı; aman özel olsun, yeni örtü çıksın, değişik fincanlar tabaklar olsun, aman sürpriz bir omlet olsun derdi yok... Free takılıyoruz bu pazar yaşasın dedim.

Sabah uyanınca yarı uyku mahmuru Küçük Hanımın Şoförünü izledim. Ayhan Işık ve Belgin Doruk'lu olanını... Sonra koca bir kupa yeşil çay yaptım, laptopu, defterimi kalemimi ve Sarmaşık'ı-okuduğum son kitabım- alıp yatağa döndüm. Sarmaşık'ı okurken kendinizi bir sanat galerisi gezer gibi hissediyorsunuz, o yüzden notlar aldım, her adı geçen tabloya bakıyorum sonra... Ya da sözü geçen şiiri okumak için tutuşuyorum. Size bir yazımda söz etmiştim hani, okuduğum kitap beni zorlamalı, düşündürmeli, araştırmaya yöneltmeli diye... Sarmaşık tam da böyle bir kitap... Şebnem İşigüzel bu kez de beni Jan Van Eyck'in Arnolfi'nin Karısı veya Arnolfi'nin Düğünü tablosunun peşine düşürdü... Tablonun resmi aşağıda...
Bir düğün tablosu ama gelin hamile ve tablonun ortasında bulunan aynada Arnolfi, karısı ve Jan Van Eyck görülmekte... Yerde görülen köpek ise sadakati temsil ediyormuş... Avizedeki yanan mumlar ise İlahi ışığı ... Bu tablo hakkında konuşulacak yazılacak o kadar çok şey var ki... Mesela tabloda o güne kadar kullanılmayan bir boya tekniği kullanılmış... Tablonun tam ortasında yer alan bu aynada ancak büyüteçle bakıldığında görülebilecek bir ayrıntı var... Arnolfini, karısı ve tabloyu yapan ressamın aynaya yansıyan görüntüleri var ve altında Jan Van Eyck buradaydı yazıyormuş. Daha o kadar çok ayrıntı var ki, köpeğin tüylerinin o kadar ayrıntılı çizilmesi, resim sanatında sapıklık olarak nitelendiriliyormuş. Yani ayrıntıya o kadar düşkünlük anlamında...

Öyle bir yatak keyfi yaptım işte; okuya, inceleye, yaza çize... Müzik dinledim... Sevgili Define Adası çoktandır unuttuğum bir şeyi hatırlattı... Yeniden keşfettirdi...Senfonik müzik dinlemeyi unutmuştum artık, sonra bıkmadan usanmadan dinlediğim koro müzikleri de geldi aklıma Carmina buranalar falan. Yuh dedim kendime popüler müziğin seline kapılıp gitmişsin çoktandır haberin yok. Ruhum yıkandı sanki dinlerken işte burada...

Öğleden sonra Zuz'la telefonda konuşurken doktorundan moral izni çıktığını ve sinemaya gittiğini söyledi. Eyvah Eyvah 2'ye gitmişler, çok güzel dedi... Daha telefonu kapatmadan sinemaya gidelim miiii diye bağırdım içeriye... Naziş okeyledi , hemen kalktık giyindik 15 dk içinde evden çıktık... En yakın sinema Capitol'de... İlk iş biletlerimizi aldık ... Naziş vaktimiz var Starbucks da kahve içelim dedi... tam o sırada Tchibo'nun önünden geçiyorduk ve miiis gibi kahve kokuyordu. Aşağı inmeyelim hadi burada içelim dedik. Kahvemizi içtik, filme girdik. Beğendik mi beğendik... Hatta benim Geyikli'ye gidesim geldi... Hatta kırmızı station Renault arabayla olsa daha memnun olurum... Yolda giderken de bu fasulyaaa yedi buçuk liraaa diye türkü bile söyleyebilirim... ... Peki benimle gelen var mı? O balıkçıyı bulup o koca koca karagözlerden almam lazım da...
Bozcaada'ya geçişin sağlandığı Geyikli Beldesi Ezine'ye bağlıdır.

Filmimizi izledik çıktık evimize geldik... Bu günlük Bu kaa...

13 yorum:

  1. Senin de okuduğun kitapların ayrıntılarını takip edip gün ışığına çıkarmana bayılıyorum hatta hastayım :)pazar tam keyifli pazar olmuş.Ben iki gündür o kadar üşüyorumki kedi gibi evde pinekledim ;)ben den de buu kaaa,öptümmmm.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Lale, şahane bir tablo değil mi? Bu konuda kısa da olsa, ama biraz daha fazlası Murat Gülsoy'un "602. Gece" isimli kitabında yazıyor. Ben de okurken aynen senin gibi etkilenmiştim. Hem ressamları, hem edebiyatçıları, hem de felsefecileri içine çeken tablolarmış bunlar. Denk gelirse okumanı öneririm.
    öperim ;)

    YanıtlaSil
  3. o ne muhteşem tablo nasıl detay hakkaten muhteşem...pazar kahvaltısı seremonisini ben de hiç sevmem tabi hazırlanıp önüme gelseydi başkaa:) biz de hafta içi zorla kalkan bıdıklar, haftasonu erkenden kalkıp başıma dikilir AÇIZ diye bağırırlar:)

    şu Eyvah eyvah 2 yi ben de çok merak ediyorum bir ane evvel gidebilsem...sevgiler bizden iyi haftalar diliyoruz

    YanıtlaSil
  4. İyi akşamlar,
    Bir ödev araştırması sırasında
    anımsamışvehakkında çok şey okumuştum bu tablonun en önemli savunularından biri"Bazı tarihçilerin aynı döneme ait bir çok tabloda azizelerin de saygınlık göstergesi olarak kilolu resmedildiğini,savunmalarıdır"bundan daha değerli bir yorum olabilir mi? :))Eyvah eyvah tam gaz.
    öptüm...

    YanıtlaSil
  5. Okuduğunuz kitapları ayrıntılı olarak irdeleyip bizimle paylaşmanız çok hoş.Ayrıca linkini verdiğiniz müziği açıp dinledim ve gece gece ruhumu dinlendirdi gerçekten Lale Hanım.Ev halkına da selamlar :)

    YanıtlaSil
  6. ne kadar renkli bir hayatınız var :)) kızlarınızla uyumunuz mutluluğunuza bayılıyorum maşallah :) kitap konusu ise harikasın yahu :) sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. bu kitap zaten listemdeydi şimdi kesin okunacaklara girdi :):):)

    YanıtlaSil
  8. kankimmm
    senin okuduğun kitaplar düştüğün notlar çok değerli benim için her gün birşey öğreniyorum senden
    iyiki varsın ve yazıyorsun
    öpücükler sana be
    senden ötürüüüü
    senden ötürüüüü
    hah hah hah :))))
    çok sevdim ben trakyalı shreği

    YanıtlaSil
  9. Kitap da tablo da ilgimi çekti. Hatta tablodaki ayrıntılara bayıldım.
    Film gerçekten çok güzel değil mi?
    Öptüm sizi.

    YanıtlaSil
  10. Bu güzel yazıda dinlediğin güzel müzüğin katkısı varsa ne mutlu.Aslında yaşamın kendisi bir senfoni değil mi? Müzik ile zihnimize hükmeden tüm iyi duyguları ve aslında derinlerde bir yerlerde var olan potansiyeli açığa çıkarabileceğimize inanıyorum. Sadece inanmıyorum yaşıyorum. Hayatımızda sanat mutlaka var olmalı.Bunu her koşulda var etmeliyiz.Sevgiyle kal.DS

    YanıtlaSil
  11. Hayat ayrıntılarda gizlidir diye düşünürüm.Okuduğumuz kitaplardan birşeyler öğrenmek zenginleşmektik diye düşünürüm.Bu konuda sen oldukça zenginsin ama bizde sayende zenginleşiyoruz.Paylaşım için teşekkürler sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Valla biraz uğramayınca ne çok şey kaçırıyorum.Kitap düşkünlüğüne sevgine ve onları anlatışına hayranım arkadaşım.

    YanıtlaSil
  13. Birkaç bilgiyi düzelteyim. Aynada Jan Van Eyck değil, iki silüet varmış. Bir de kadın hamile değilmiş, o sadece günün modasına göre giyinmiş :)

    Sevgiler ;)

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))