Evet ben hafta Sonuna hazır ve nazırım artık istediği gibi gelebilir.
Kitaplığımı düzelttim , okunmak için bekleyen tam 21 kitabı bir sıra yaptım. Bunları bitirmeden kitap almamaya karar vermiştim ki bir kitapta Can Beyden hediye geldi oldu 22. Herif anasının gözü beni nereden vuracağını biliyor. Beni yeni bir yazarla tanıştırıyor. Çok geç bir tanışma çünkü yazar artık hayatta değil. Bunla ilgili bilgiler azzzz sonraa. Hafta sonu için okunacakları ayırdım.
Yarın için program yaptım. Zuz la önce teyzemi ve eniştemi ziyaret, bol kuzenli bir buluşma, Beyoğlu ve sonra ne gele ne gele var. Ne gele ne gele, kocamın patentli sözüdür. Programsız çıkıp ne gele ne gele deriz ve hoş şeyler çıkar sonuçta.
Hafta sonu için temizlik de yapıldı. Bu demektir ki sadece yenilecek içilecek yatıp yuvarlanıp gezilecek. Bol bol okunacak. Bol bol izlenecek ve bol bol uyunacak.
Hafta sonu yemeklerimi de yaptım kabak kemane, erişte, yayla çorbası. Havuç turp bol bol rendelendi soslanıp soslanıp yenecek yemek yanında. Havuçlu ve tarçınlı kek var çay saatleri ve gece yarısı acıkan Gamse için. Yemekler bitince kahvaltılıklar omletler falan girecek devreye hiiç yemek yapmaya niyetim yok. Naziş çoktan uçtu gitti bile. Önce arkadaşlarıyla gezmeye gece de Zuz la sabahlamaya.
Bu akşam için bir de film hazırlayacağım birazdan.
Şimdiii Can Beyin hediyesi olan kitabın tanıtımına geçelim.Kitabın adı Bir Türk Ailesinin Öyküsü . Yazar İrfan Orga, kitap önce ingilizce olarak basılıp sonradan türkçeye çevrilmiş.
Kitabın arka kapağından;
“Hayatım boyunca okuduğum en bize ait öykülerden birini içtenlikle, doğallıkla ve sıcacık bir kalemle sunan bu kitap beni yıllarca bırakmadı. Ben de kitabı bırakamadım.
…
Kitabın yeni Türkçe baskısını orijinalinin yanına koyabilmek ve arkadaşlarıma armağan edebilmek için sabırsızlıkla satışa sunulacağı günü bekliyorum.”
- Ayşe Kulin
“İrfan Orga’nın vatanına, kültürüne, diline ve edebiyatına ta uzaklardan yaptığı bu hizmeti gecikmiş alkışlarla anmalıyız.”
- Talât S. Halman
“Kaybedilmiş sevgilerin acısını dile getiren, kederli ve olağanüstü güzellikte bir öykü; 20. yüzyılın en muhteşem anılarından birisi…”
- Caroline Moorhead, The Independent
Osmanlı İmparatorluğu’nun çalkantılı son dönemlerinden, Birinci Dünya Savaşı’nın yıkıcılığına uzanan bir öykü. Varlıklı bir ailenin adım adım yoksulluğa ilerleyişinin, bir arada kalma mücadelesinin, mantığın ve deliliğin çarpıcı anlatımı.
Aaaa...inanamıyorum.. Kitapları tasnif ederken, gözümün takıldığı bir kitap. Ama bendekinin kapak resmi farklı.Panjurlu bir pencere var sarmaşıklar arasında. Ana Yayıncılık, 3.basım yazıyor.
YanıtlaSilSanırım Magissa'nın okuyup bıraktığı kitaplardan biri.Belkide Bebek'in.
Ben yarım kalan kitabımı bitirince,başlarım diye kenara ayırmıştım.
Senin benden evvel bitireceğin kesin.
Öpüyorum canım.Hafta sonun(uz)güzel geçecek belli:))
Güzel hafta sonları geçsin inşallah :) Kitap çok güzele benziyor, iyi okumalar :)
YanıtlaSilne üzelmiş bu ne gele ne gele, bakalım bu hafta sonu neler çıkacak ?
YanıtlaSilYemeğe kadar hazırlamışsın süpersin Lale abla.
Kitabı not alıyorum, sevdim konusunu
Bu ne hız, sen zamanı önden yaşıyorsun sanki...O hazır, bu hazır...Süper Valla.
YanıtlaSilİyi okumalar canım...:)
ben okumuştum....
YanıtlaSilistanbul dizimin içinde..
keyiflidir..
=)
iyi hafta sonları ..
canım
ben de hazırım hafta sonuna hele bir mesaim bitsin :):):)
YanıtlaSilöpüyorum :):):)
Raflarda gözüme ilişmişti keyifli okumalar dilerim.
YanıtlaSilHafta sonu için anlatıklarınız ne güzel. Bugün cumartesi saat 15:30 ben temizliği bitirdim ama yemek olayı muamma :)
Kabak kemane nasıl oluyor. Kayık şeklinde filan mı?
Güzel hafta sonları.
Sevgiler.
Lale ablacığım kitap o kadar güzelki ben iki kere okdum.Bendede Ece abla gibi 3. basımı mevcut:)
YanıtlaSilYeni kapagını da cok sevdım.Oku bayılacaksın:)
Bende yarin üsenmezsem düzenleyecegim :)bu kitabi okumak isterim ama artik yazi bekleyecegim.Sevgiler...
YanıtlaSilasis