Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Aralık 2013 Çarşamba

#yemekfirtinasi 4.bölüm ve tabikitleri de bizim ev , bergamotlar ve de kar manzaraları

 

 Yemek fırtınasının dördüncü gününün konusu, ailenin en sevdiği yemek ile ilgili..

Bizim evin ahalisinin banko en sevdiği yemek; dolmadır. Dolmanın her türlüsü hem de. Ben de fene güzel yaparım kayınvalidemin deyimiyle, bu konuda hiç mi hiiiç mütevazi olamam. 1500 çeşit falan dolmam var heheh biraz fazla attım galiba:)
Hadi  sayalım. Biber, patlıcan, kabak hem kurusu hem tazesi... Asma yaprağı, pazı,kara lahana,beyaz lahana, domates,patates, ebegümeci,Girit kabağı, pırasa,Asma yaprağının etlisi, zeytinyağlısı, baklalısı, yeşil mercimeklisi ve de nohutlusu...
Bugün nohutlu dolma günü:)) 
 


Nohut Dolması

Bunda ölçü veremek zor , her şey göz kararı. Asma yaprağı ile yapılan bir dolma... Verdiğim ölçüye yarım kg dan biraz fazla asma yaprağı gerekiyor. Önce 250-300 gr kadar nohutu akşamdan ıslatın.

Şimdii zurnanın zırt dediği yere geliyoruz , iki su bardağı kadar aşlık diyeceğim o da ne diyeceksiniz. Çekilmiş buğdaydır bunun türkçesi yada dövülmüş. Ama görümcelerim aşlık olmadığı zaman bulgur koyduklarını söylüyorlar. İki su bardağı kadar da ondan diyelim. Bol soğan doğrayın, ince ince. İki çorba kaşığı kadar kuru reyhan. Karabiber kırmızı biber ve tuzla ve de iki çorba kaşığı salça ile harmanlayın. Et dolmasından daha iri iri sarın. Bir dolmanın içinde üç nohut falan olsun. Bunu tencereye dizerken aralarına kemikli etler koyun. Ben kuşbaşı koydum. Bizim evin kemik alerjisi var da :)). Tenceye dizme işi bitince üstünden sıvı yağ gezdirin. . Yağın biraz fazla olması gerekiyor, çünkü; iç malzeme hiç yağsız. Tamammmm, tencerenin yerleşmesi bitti dimi. Ama bizim iş bitmedi. Şimdi bolca soğan doğrayın yine piyazlık gibi. Bunu bir kaşık tereyağda iyice sarartın, pembeleştirin her ne yapıyosanız, içine 10 diş kadar sarımsak da atın.Bir kaşık da salça koyun karıştırın. Tenceredeki dolmaların üzerine yayın bu karışımı. Sıcak su ialave edin pişirin. Tarif uzun görünebilir ama ben bu işi bilemediniz 45 dk da bitirdim. Nohutum İspanyol cinsiydi ve çok kolay piştiyi de dip not olarak ekledim. Niksar da pişirken üstüne pastırma dilimleri de koyuyorlar. Aman ne lezzetli oluyor. Ben pastırmaların, kenarlarındaki çemenli kısımlarını ayrıyorum.  
****************************************************************** 

Dün bir güzellik de Sabunlarım blogunun sahibi ''Mine Özgür'' yaşattı bana... Bir gece yarısı arladaşlarımızdan birinin  portakal reçelinden sonra bergamot reçeline el atmasıyla ve benim de ayol ben bergamotu nereden bulayım diye hayıflanmamla,Mine Hanım'ın ben de var demesi  arasında 5dk yoktur yani.  O küçücük ağacındaki bergamotları  bana gönderdi tabi her zaman yaptığı gibi kendi el ürünleri sabunları da  ve limon ve portakalları da ekleyerek. Eve giren , ev miss gibi kokuyor dedi. Doğal peeling etkisi yapan kahveli sabunlarına , miss gibi güllü, lavantalı,ısırganlı aklınıza gelebilecek her çeşit sabununa   bayılıyoruz zaten.Kendisine ait sabun atölyesinde ürettiği sabunlara ve ürettiği bitkilerine buradan bakabilirsiniz.



Akşam çayımızı içerken, bir parça kabuğundan kesip çayıma atıverdim, misssss





Dün bir film izleyeceğimden söz etmiştim size- Balzac ve Küçük Çinli Terzi Kız- Çok ama çok beğendim. ''Bir kitap okudum hayatım değişti '' ye bir örnek...Gerçekten de kitap okudular dünyaya bakışları değişti, hayat artık asla eskisi gibi olmadı onlar için... İzlemezseniz küserim kategorisine koydum bu filmi... Filmde görsellik de muhteşemdi...Film ile ilgili akademik bilgileri bir önceki yazımda vermiştim.



Dün gece gök gürleye gürleye kar yağdı. Ama ne yağma,sabah da savrula savrula yağdı  fakkaaat Vali nuh dedi peygamber demedi tatil yapmadı. Valla kızlarım kedi ciğer bekler gibi bekleştiler:))






Bugünlük de bu kada...

18 yorum:

  1. Uf ya nasıl acıktım oldumu şimdi bu dolma yahu:)
    Deniycem ben ama becerirmiyim bilmem

    YanıtlaSil
  2. Bundan sonra ne pişirsem, nereye gitsem,ne okusam,ne seyretsem diye düşünürsem aklım tutulsun.

    Açarım,seni okurum.Nokta!!
    :)

    YanıtlaSil
  3. laliş.. o filmi ben de kibele laleden razı gelsin kategorisine koydum.. =)
    bununla iki ettiler bir de fotografçı kadını unutulmazlarım arasında sayarım..
    daha çoktur ama bu ikisi.. benim favorilerimden oldu...

    dün anlata anlata çocuklara da merak ettirdim..
    onlar da izleyecekler..
    hem müzik hem de okumakla ilgili olunca.. ben de eğitime katkıda bulundum diye pek svindim ve şu anda gök yarıldı 1 dakika süren gök gürültüsü de ne oluyor yav...

    öperim ..
    ama dolmayı yutar.. asla yapmazım =)..

    atalet.. senin olan..

    YanıtlaSil
  4. Dolmanın tarihini yazmışsınız sanki,amma çok dolma-sarma yemeği varmış,nohutlusunuda ilk kez sizden duyuyorum,bir gün mutlaka deneyeceğim.Hiç yumurtalı sarma yedinizmi lale hanım,o da bayağı lezzetli oluyor.Tarifi şöyle;Pirinç,salça,kuru soğan,yeşil biber,domates baharatlarla hazırlanan iç yapraklara sarılıp pişirildikten sonra üzerine tereyağ veya zeytinyağında hazırladığımız yumurtalar dökülüp servis edilir,afiyetler olsun herkese.Fahriye 59

    YanıtlaSil
  5. Boşuna takip ettiğim blogların başında gelmiyorsunuz lale abla aşmış yazı :) yerim ben o dolmaları !

    YanıtlaSil
  6. Fahriye hanım inanın hiç duymmaıştım bu değişik dolma tarfini. Denemek isterim. Bir de merak ettim hangi yöreye ait.

    YanıtlaSil
  7. Ay Sinem nasıl şımarttın beni hihihi teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Naz Pek
    ben karmaşık anlattım sanırım, aslında çok kolaydır. Dene bakalım, seversiniz diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  9. Ece'm seviyon kıs beni ondan kii

    YanıtlaSil
  10. Ataletim canım benim ay nasıl güzel filmdi gerçekten de...Ben Terzi'nin kemancııı kemancııı diye bağırmasına çok güldüm bi de onun tipine:))

    YanıtlaSil
  11. Diyarbakır yöresinde yapılan bir yemek,zaten dolma her zaman menünün ilk sırasında yer alır.Eskiden,şimdilerde de evlerin bahçesinde-önünde,köylerde yapılan düğünlerin baş yemeği küçük küçük doğranmış etlerle,karışık sebzelerle yapılan dolmalardır.Yumurtalı sarma,etsiz olduğu için biraz küçümsenir ve misafire pek ikram edilmez,kendi aralarında yapıp yerler genelde.Kırsal kesimlerde çok çocuklu ailelerde genelde bulgurdan yapılır ve muska şekli verilir sarmalara.Fahriye59

    YanıtlaSil
  12. Bir arkadaşım da etsiz çiğ köfte yapar, üstüne aynen dediğiniz gibi yumurta koyardı ve ben bayılırdım.

    Teşekkür ederim, Fahriye hanım...

    YanıtlaSil
  13. Biraz önce Leylakta kuru patlıcan dolması şimdi sendeki nohutlu güzellik... İkiniz birleşip beni dolma manyağına çevirdiniz yaw:)
    Yapabilemem asla ikisini de, hatta ben neredeyse hiç dolma yapmadım :(

    YanıtlaSil
  14. Asumancım bu dolma aslında o kadar basitki...Keşke azıcık denesen...

    YanıtlaSil
  15. ne çok çeşitli dolman varmış :)
    eline sağlıkk çokk güzel görünüyor
    valla sadece kızların mı acep
    ben bilem bekleşip durdum ama nafile tatil için :)

    YanıtlaSil
  16. Muko, gerçekten de ya, yazarken ben de şaşırdım:))

    YanıtlaSil
  17. Değişik bir dolma tarifi olmuş.Ellerinize sağlık
    http://cocuklarlamutfakta.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  18. Sevgili Şeniz hem değişik hem de çok lezzetlidir.Umarım denersiniz.

    Sevgimle

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))