Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

3 Aralık 2013 Salı

Soğuktu Aralık

Aralıkla birlikte kış da geldi İstanbul'a. Dışarı çıkmadım ama rüzgarın şiddetinden havanın renginden  anlaşılıyordu,  ne kadar soğuk olduğu. Hatta bir ara sanki kar yağacak dedim, kendi kendime...Mecburen kendi kendime dedim çünkü; evde yalnızdım:)))Kar yağsa iyi de kimine cefası kimine sefası düşüyo meretin. Kar demek sadece kardan adam ya da kartopu demek olsaydı keşke...


Sabah  kendime geldikten sonr ilk iş, portakal reçelimin ikinci aşaması için ocağa koydum ve 30 dk kaynattım, ve yarına kadar yani üçüncü raunda kadar balkona  koydum. Çabucak evi toparladım, kendime amele tostu yaptım:)) çayımı demledim valla ondan sonrası zaten yat yuvarlan, kitap, dergi, çay ,kahve... Ama akşama doğru bir akşam yemeği aksiyonu yaptım.




Ayıptır sölemesi hala 'Güneş Çavması' okuyorum. Üstümde bi ağırlık var.  Zaten kitapta; Allah versin, sanırsın bi tuğla...Bu omuzlarımın ağrısı ondan olabilir. ABD'de yaşasam tazminat davası bile açabilirim, bu ağır kitapların yayıncılarına...  Kaç yıldır şikayet ediyorum biri de çıkıp kulak vermedi..

Biraz biraz yeni yıl havasına girmeye çalışıyorum,Kokinalarımızı aldım,ağacımızı kurduk hala cıscıbıldak duruyo karşımda. Bir araya gelip de iki çıngırak bi tıngırak takamadık.Sanırım çaptan düşüyorum ben. Günlerdir bir film bile izlemedim, sinemaya gitmenin dışında...

Hadi gideyim ben, sabah erken kalkıp portakal reçelimin üçüncü ve son aşamasını gerçekleştireceğim, sonra da bi programım var.


 











6 yorum:

  1. Mevsimin normal soğukları başladı.
    Ağrılar bitti. Ben de bu sıkı ayazı çok seviyorum ama tabii evleri soğuk olanları, evsizleri ve sokak hayvanlarını düşününce keyifler kaçıyor ister istemez...
    Sevgiler Lale' cim.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Lale merhaba,
    Ben de senin blogunda okuyunca "Güneş Çavması"nı aldım. (Kopya çektim anlayacağın. Ama "okunacaklar" kulesi bana çok kızdı:-)) Okumaya başladım. Henüz çok başlardayım. Ama bir yandan kitapta geçen müzekleri dinleyip bir yandan okumaya çalışınca gerçekten çok yavaş ilerliyor kitap. Ama merak da ediyorum bakalım neler olacak bu ilginç kitapta.
    Sevgiler
    Zeynepp

    YanıtlaSil
  3. Bizim ağaçta aynı durumda:)

    YanıtlaSil
  4. Bu sabah Ankara'nın ayazı suratıma vurunca ben de tamam artık kış gelmiş dedim. Hafta sonu bir kulaklık alsam iyi olacak kulaklarım kesildi :)Sizin ağaç çıkmış ortaya en azından bizimki bu hafta sonunu bekliyor. Arada filmsiz kitapsız dönemler olabiliyor, haksızlık etmeyin kendinize. Ben o dönemlere hazım dönemleri diyorum :) Onca yeni şeyi sindiriyor insan.

    YanıtlaSil
  5. Aylardir turkiyede havanin cok uzel gidip benim burda donmamdan dolayi icten ice turkiyedekileri kiskaniyordum. annem dun havalarin cok sogudugunu soyleyince ooh canima degsin dedim :) Tabiki saka bir yana soguk kis gunlerisicacik evde oturmayi cok seviyorum ama sonra aklima sokak hayvanlari ve evsiz insanlar cocuklar, yada kisligi fazla olmayan insanlar, yavru kediler geliyor, hic te tat almiyorum..
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Lale Hn,
    Çok uzun zamandır sizlerden, blog yazılarınızdan, kendi blogumdan uzak kaldım.
    Fırsat buldukça geriye dönüp eski yazılarınızı tek tek okumaya çalışacağım.
    Sevgiler, selamlar.
    SELMA ER

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))