Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

18 Haziran 2013 Salı

Hayata Dönüş

Gezi direnişi nedeniyle sosyal yaşamımız durma noktasına geldi neredeyse...Günlerdir tek bir satır bile kitap okumadım.

Salatasına koyduğu sosu, oturduğu bankın resmini bile sizinle paylaşan ben bu konuda ki tarafımı ,düşüncelerimi de sizinle paylaştım. Çünkü taraf olmak önemlidir.... Tarafsız olmak ile olaya objektif bakabilmek farklı şeylerdir. Bu olayda taraftım.Ama tarafımı belli ederken,bu direnişin  misyonundan hiç çıkmadık biz. Sadece hakkımız olanı ,inandığımız şeyleri savunduk.Ama artık garip bir şey olmaya başladı...Hayatta en korktuğum şey iç savaştır. Geçen gün başımıza gelen bir şey, bundan korkmakta ne kadar haklı olduğumu gösterdi.

Gamse'nin paylaştığı bir resimin altına, aynı mahallede oturduğumuz, ilkokulu birlikte okuyup,aynı sıraları paylaştığı, ailece tanıştığımız, birbirimizin evlerine konuk olup çay ,kahve içtiğimiz arkadaşı akıl  almaz şeyler yazmıştı... Okurken şoka girdim. Resim ile ilgili yazsaydı,hiç aldırmazdım ama bu kızcağız direk Gamse'nin  şahsına yönelmişti... Artık dinsizlikten başlamış, saydırmış da saydırmış. Şimdi düşündüm ki, Gamze gelip cevap verecek,okuyan arkadaşları yorum yazacak, o kızın arkadaşları da durmayacak iş nerelere gidecek. Hemen Gamse'nin hesabına girdim,burada teknolocik bir anne olmanın faydalarını görüyorsunuz:)) O kendini bilmez,sapla samanı ayırt edemeyen ,oalaya değil direk şahsa yönelen kızı engelledim. Gamse gelince de olayı anlattım, niye engelledin ben cevabını veriridim onun dedi ama sonra nedenini anlatınca hak verdi. Yarın bu oalylar durulunca ,sokakta rastlayacaksın ,bırak o utansın dedim...Bu sadece küçük,zararsız,önlenebilir bir örnek...Diyalog yapmaktansa monolog yapmayı tercih eden insanlarla lüzumsuz polemiklere girmek sonuç vermiyor. Önce bunu anlamalıyız.

Bugünden itibaren eski yazı formatıma döneceğimi, kimsenin benim sosyal yaşamımı durdurmaya, yaşam keyfimi elimden almasına müsade etmeyeceğimi de bildiririm...

Lütfen bu kez okuyup geçmeyin, bu konuda ki görüşlerinizi gerçekten merak ediyorum.

18 yorum:

  1. Ahh Lale Abla o kadar cahil var ki. Bizde baştan beri hiçbir örgüte yada partiye dahil olmadan geziparkın yanındaydık, yer yer sokaklardaydık. Ki beniz detanıyoanlar bilir siyasetle uzaktan yakından ilgim yoktur. Ki bu olaylar sayesinde artık bakanları da tanıdım, çevremdeki insanları da diyebilirim. İzlerken gözyaşlarım aktı olayları, geceleri eşimle uyuyamadık; biz yatarken insanlar sokakta mücadele veriyor diye...
    Ama an geldi ki bazı arkadaşlar bizi Facebook'tan çıkarttı, dert mi aslaaa değil... Ama hep aynı yorum yapıldı; baş örtüsü sorunu varken nerdeysiniz? Bende hep şunu dedim; başbakan kafası açık insanlara laf söylerken siz nerdeydiniz?
    Sorunun daha ne olduğunu bile kavrayamıyorlar.... bi akrabamız beni çok sevdiğini ama birkaç ağaç için paylaştığım şeylerden dolayı üzüldüğünü yazdı sayfamda. Okuduklarıma inanamadım Lale Abla.. Biz neyi isterken kimileri hala neyin derdinler..
    Bizde çok korktuk iç savaş çıkacak diye.........
    Son günlerde topalandm ve kitap okumalara başladım bende çünkü psikolojim iyiye gitmeyecekti aksi takdirde...
    İyi haftalar Lale Abla.

    YanıtlaSil
  2. İşte benim de anlatmak istediğim buydu en son ki yazımda. Sitede tencere tava çalan adam balkonundan atlayıp yan komşusu ilahi çaldı diye kadınların üstüne yürüdü. Düşün artık gerisi, mahalle kavgalarına döndüler. İş büyüyecek. Sakin olmak lazım, Türkiyeyi karıştırmak isteyenlerin de istediği bu, iş savaş çıkarmak.

    Keyifli günler olsun hepimize...

    YanıtlaSil
  3. Yazdiginin sonuna kdr arkasindayim ablam kafam ck karisik olaylarin gidisatinda endiseliyim kutuplasma hissediyorum ayrica oludugun kitaplari merak ediyorum

    YanıtlaSil
  4. Madem çapulcuyuz, marjinaliz, o zaman en iyi şekilde herşeye rağmen hayatı doya doya yaşayabildiğimizi sergilemeliyiz. En başından beri orantısız zeka ortaya koyduk, bundan sonra da devam edeceğiz. İlla ki meydanları doldurmamıza gerek yok, her insanın hayatı, seçimleri aslında kendi meydanı, kendi direnişidir.

    YanıtlaSil
  5. Gezi'ye destek verirken içimi burkan, endişelendiren tehlikeye yazınızda yer vermişsiniz Lale Hanım. Aynı sıralarda oturup şimdi karşı cephelerde gibi birbirine cevap yarıştıran arkadaşlarımı görünce biraz sakinleşmemiz gerektiğini düşünmeye başladım ben de...

    Bihter

    YanıtlaSil
  6. o kadar çok şeyimizi aldılar ki bizden bari sosyal yaşamımız,bari kitaplarımız,filmlerimiz,bari gülüşlerimiz,bari umudumuz kalsın elimizde ve keşke salt insan olduğumuzu görsek birbirimizin aslında
    fatma güler çelik

    YanıtlaSil
  7. Lale hanım yazınız harikaydı.İçimizde ki umutları yeşertmesi açısından , böylesi iyi niyetlere-dileklere ihtiyacımız var.Birbirimizi dinlemeye-anlamaya çalışmak bir çok sorunu bertaraf eder.Gırtlağımız 9 boğum her zaman 8ini yutup birini söylemeliyiz ki yaşamımız daha bir güzel olsun.Fahriye 59

    YanıtlaSil
  8. Hangi birinden başlayayım Lale' cim.
    AVM' lere gitmeyin, şuradan buradan alışveriş etmeyin derken iş geldi yandaş medyaya reklam verenlerin ürünlerini almayına. Bir baktım içinde Aygaz, Beko, Arçelik. Yahu hani Divan otel artık beş yıldızlı değil ay yıldızlı oteldi demin Koç' a destek çıkılıyordu. Bu ne şimdi? Cık cevap yok.

    Dün yemek yediğimiz kebapçıda iki örtülü bir örtüsüz kız birlikte yemek yiyordu. Bir güzel sohbet, gelsin kahveler gitsin sigaralar. Dalmış bakmışım. Kalktıklarında biri omuzuma dokundu. Başımın örtüsünden başka bir farkım yok sizden dedi. "Ne güzel" diyebildim bi tek. Simgeledikleri, sebepleri, sonuçları, kaynakçası, tarihçesi konuşacak mecalim yoktu.

    Gecelerdir uykusuzum. Azıcık kestirip fırlıyorum bilgisayar başına, başucumda telefon. Habire "oğlum neredesin, aman dikkatli ol". Bu da geçer.

    Edremit' te koca sitede 5 balkonda bayrak var. Işığı açıp kapayınca uzaylı gibi bakıyorlar. AKP seçmeni olduklarından değil. Diziler sezon finali yapıyor. Haberleri yok bişeyden. Bunlar da seçmen.

    Öte yandan çiçek böcek, bugün filan yerde keyifliydik postları, diğer yanda kan gövde.. Dengem kayboldu.

    Perşembe Salacak' da kahve içelim mi?

    YanıtlaSil
  9. gündem sarsıcı keyfimiz kaçık ama ya çapulcu olmayaydık mazallah birinin biryerlerinde kıl olacaktık ablam

    YanıtlaSil
  10. Allahını Peygamberini seversen kitap öner, oku de, söyle ne yazmışlr neler var kitaplarda......
    Okumayan bilmeyen mal gelmiş mal gidenlerden olmayalım diye gözümüz gördüğünce okuyup dilimiz döndüğünce söyleyelim. evlatlarımız var gri bir hayat mı bırakalım onlara yoksa aşktan sevdadan mı bahsetsinler sıkça...kendi arkadaşlarımı gördüm kimi yaralandı oralarda kimi bilgisayar başında yazdı okudu duyurdu, kimi de tam tersi söylemde, papağan misali iktidar maşası. Öyle çok üzüldüm ki bir kelime edemedim, bir harf diyemedim. Dondum kaldım. Öfkemi içime bıraktım. Ve bir de son bir ayda muazzam ölçüde bir kalemde alışveriş yapmışım. Kitap.Sığınak gibi liman gibi.
    Selamlar . Nilay

    YanıtlaSil
  11. Fikirlerini ağızlarından köpükler saçarak söyleyenlerden uzak tutuyorum kendimi. Geriliyorum, hoşuma gitmiyor. İnsanlara ne söylersen söyle,zaten kapasitesi kadarını alıyor. Ne iyi etmişsin o kızı engellemekle.

    Ben atölyeye sığındım,meditasyon yapıyorum :)
    Ece

    YanıtlaSil
  12. lale ablam, seviyorum seni!

    YanıtlaSil
  13. Lale'ciğim hayat devam ediyor ve umudun sonu yok. Bir gün mutlaka diyorum ve sıcacık yazılarını çok özlemiştim.

    YanıtlaSil
  14. Benim en korktuğum şey işte bu anlattıkların Lale'cim. Bu durumlara gelmeyelim ne olur!!! Yazmayı da blog okumayı da özledim. senin yazılarını da tabii ki ...
    Sevgiler ...

    YanıtlaSil
  15. Haklısın Lale'ciğim ,iç savaş !akıllardan ırak olsun...Taraf olmak ,direnmek güzel ;umarım birileri sessiz çoğunluğun olmadığı anlamıştır.Sevgiler...

    YanıtlaSil
  16. lalem.. yorumları okumadan.. sadece sana cevap yazıyorum.. normal yaşantıya dönelim elbet .. ancak..
    evet ancak iki şeyin peşini bırakmayalım..

    tüketmeyelim..
    tv izlemeyelim..

    tencere tava calmayalım.. komsunun kapısını çalalım..

    parklara gidelim.. gündüz tek başımıza tadını çıkarmaya.. gece komşularla parkdalarla tanışmaya..

    yeniden yenidenlerden sıkıldıysak yapacak bu kadar az..

    ötekileştirmeyelim..
    sen yok ben yok biz demeyi öğrenmemiz gerek..

    sevgilerimle..

    atalet

    YanıtlaSil
  17. Çok haklısın Lalecim, ben de az önce bu konuya ilişkin şeyler yazdım. Hakkını savunmak başka, hakkını savunurken başkalarını yaftalamak başka şey. Facebookta gündem dışı bir şey paylaşmak yada blog aleminde öylesine bir şey yazmak bile suç oldu sanki. Bunları yapmak duyarsız olduğumuzu göstermez...

    YanıtlaSil
  18. demokratik yollarla tepki göstermeye sonuna kadar varım. ki gittikçe betonlaşan bir ülkede 3-5 ağaç için değil 1 fidan için bile tepki göstermeye varım. ancak herşeyin de bir ayarı olmalı. sen (acaba geziden siyesi bir sonuç çıkarır mıyız diyenleri kastediyorum) başbakanı sevmiyorsun kişiliğinden hazzetmiyorsun diye tencere tava çalarak (abartıp balkon demirlerine vurarak)acaba istifa ettiririm diye düşünürek 15 gündür gürültü yapıyorsun. (ilk beş güne lafım yok) daha dün akşam nerdeyse sokakta kavga çıkacaktı, yeter kardeşim ben hergün seni dinlemek zorunda mıyım diye bağırıyor ve küfür ediyordu sokaktakilere adamın teki, son olarak şunu eklemek istiyorum. bu ülke bir cezayir bir mısır bir brezilya değil. ama olsun isteyenler çok.

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))